Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, THY uçuşlarındaki netleşmenin, 1 Temmuz’da başlayacak uygulamanın kesinleşmesiyle mümkün olabileceğini söyledi. Atakan, temmuz ayına kadar haftada 3 bulan sefer sayısı olduğunu, temmuz başı itibariyle bu sayının 7-8’e, ilerleyen süreçte de 14-15’e çıkarılmasının hedeflendiğini anlattı: “Bu noktada, insanların seyahat etme sıklığının eski haline ne zaman geleceği gibi kestirilemeyen bazı konular var.

Pandemi sürecinde en çok etkilenen sektörlerin başında havacılık geliyor. Aylar boyu uçuşlar durdu. Birçok havayolunda işten çıkarmalar oldu, uçakların uçmaması petrol fiyatlarında ciddi düşüşlere sebep oldu. Gerek havalimanı operasyonlarında gerekse uçak içinde yeni kurallar hayatımıza girdi. Artık kabin bagajı alınamıyor, maske-eldiven zorunluluğu geldi, ikramı kısıtlama veya kaldırma söz konusu. Diğer yandan check-in için 3 saat önce havalimanında olma zorunluluğu geldi. Uçağa biniş saati kalkıştan çok önceye çekildi. Havayollarının operasyonel maliyetlerinin üstüne gelen ek maliyetler var. Hijyen kuralları ön planda. Tüm bunlar dünyada uçak maliyetlerinin dolayısıyla bilet fiyatlarının artmasına neden olacak.”

“Değişen parametreler nedeniyle 1 Temmuz kararı gözden geçirilebilir”

BRT’de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Atakan, 1 Temmuz itibariyle ülkeye gelişlerde farklı bir modele geçileceğini ancak kararların alındığı günkü parametrelerin bugün değişiklik gösterdiğini söyledi. Atakan, bazı verilerin değişkenlik göstermesinin yeni kararlara neden olabileceğine işaret etti. Atakan şu sözlerle konuşmasını sürdürdü: “Sağlık Bakanlığı’nın bilgi güncellemesiyle kararlar gözden geçirilebilir, ilave tedbirler alınabilir. Tarih yaklaştıkça değerlendirmelerimiz çerçevesinde tarihte de değişiklik olabilir. Uygulanacak prosedürle ilgili yeni düzenlemeler olabilir.”

Pandemi nedeniyle duran projeler için yeniden düğmeye basıldı

Tolga Atakan pandemi sürecinde mecburen durdurulan projeler için yeniden düğmeye basıldığını aktardı. Yapılaşmanın da etkisiyle, yoğun yağış olduğunda sel ve taşkınların yaşandığı Alsancak-Lapta hattında, suyun denize ulaşımını kolaylaştıran menfes çalışmasının yapıldığını belirten Bakan, ciddi bir aksilik olmazsa pazartesi itibariyle yol yapım çalışmasına başlamayı planladıklarını anlattı. Atakan diğer projelerle ilgili de bilgi verdi: “Türkiye kaynaklı projelerimizin üçü son imzalanan ekonomik pakette de yer alıyor; Kuzey Lefkoşa çevre yolu, İskele-Çayırova yolu ve Girne dağ yolu. Bu yollarda çalışacak işçilerin karantinaya gelip sonrasında çalışmaların başlaması için de adım atıldı. Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’nın da daha önce açıkladığı gibi bir iç borçlanma hamlesi yapılacak. Altyapı yatırımları çerçevesinde 22 proje için bloke talebimiz oldu. Ada genelinde Dipkarpaz-Manastır yolu gibi sıklıkla sorulan 22 sıkıntılı bölgede için ihale yapılacak.”

“Bakanlığımızın yetki ve sorumlulukları bellidir, hatalı olsam görevimi sürdürmezdim”

Ulaştırma Bakanı Atakan, gündemi meşgul eden özel jet krizine ilişkin de açıklamalarda bulundu. 14 Mart itibariyle uçuşların durduğu, Bakanlar Kurulu’nda çok sayıda kararın alındığı, bir kapanmanın olduğu bir süreç yaşandığını ifade eden Bakan, kademeli olarak açılma başlasa da bu süreç içinde seyahat kısıtlamaların devam ettiğini aktardı. Atakan şu şekilde konuştu:

“Tahliye nedeniyle ya da ambulans uçaklar gibi nedenlerle neredeyse Ercan Havalimanı’nda hareket devam etti. Bu sürede Bakanlar Kurulu bilgilendirilerek uçuş izinleri verildi. Bu izinler kimi zaman kararla, kimi zaman sözlü olur alarak gerçekleştirildi. Bahse konu geliş için de Turizm Bakanlığı’ndan bir talep oldu ve elzem bir geliş olduğu, gelecek olan kişilerin 1 Temmuz’u bekleyemeyeceği, işlemlerin hemen yapılmaması durumunda yatırımın gerçekleşmeyeceği bildirildi. Kamuoyunca kombaycılar olarak bilinen biçerdöver operatörleri, Teknecik Santrali’ndeki arızayı gidermek üzere gelen mühendisler, Geçitköy Barajı’ndan Güzelyurt tarafına yapılacak tünelde çalışacak işçiler, bakanlığımızın yarım kalan projelerinin hayata geçirilmesi için gelecek olan işçiler ve Ercan Havalimanı şantiyesinde çalışacak işçiler için istisnai geliş izinleri verildi. Bütün bu çalışmalar çerçevesinde de ilgili bakanlıklar tarafından bir önerge verildi. Bu olayda da Bakanlar Kurulu ‘olur’uyla Sivil Havacılık Dairesi uçağa iniş izni verdi. Sonrasında basına yansıyanlar, ilgili Belediye Başkanının bilgisinin olmadığını açıklaması, yatırım bölgesine hiç gidilmemesi, Bakanlar Kurulu’na verilen bilginin gerçeklerle bağdaşmadığını ortaya koydu. Polis ön raporuyla da bu kişilerin gelme amacıyla hareket etmedikleri, karantina koşullarına riayet etmedikleri ortaya çıktı. Bu olay, başarı öyküsü diyebileceğimiz pandemi krizini yönetme sürecimize de darbe vurmuş oldu. Çok üzüntü verici bir süreç. Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluk alanı bellidir. Bu çerçevede birçok uçuş izni verilmiştir. Bunların hepsi açık ve nettir, bir gizlilik söz konusu değildir. Sorgulamak muhalefetin hakkıdır. Ancak sorgularken dinlemek de gerekir diye düşünüyorum. Eğer hatalı olduğumu düşünseydim bu göreve devam etmezdim.”

“Halkın Partisi’nin başka partinin işleyişine karışması hoş değildir, mümkün de değildir”

Halkın Partisi’nin, koalisyon ortağı Ulusal Birlik Partisi’nin içişlerine karıştığı, yaptırım uyguladığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığının altını çizen Tolga Atakan, “Partimiz bu süreçte UBP’nin işleyişine, içişlerine, kendi içindeki hiçbir adıma karışmamıştır. Bu hoş da değildir, mümkün de değildir. UBP ülkenin önemli partilerinden biridir. Konuya ilişkin bulguları çerçevesinde kendi değerlendirmesini yapmıştır” şeklinde konuştu.