TURGUT ALAS: “GÖSTERMELİK TEŞVİKLE ÜRETİCİ AYAKTA KALAMAZ”
Halkın Partisi Tarım Komitesi başkanı ve MYO üyesi Yrd. Doç. Dr. Turgut Alas hükümetin gübre desteği konusundaki açıklamalarını dünyada son dönemde gübre ve diğer girdi maliyetleri konusunda yaşanan sıkıntılar ışığında değerlendirerek birtakım eleştirilerde bulundu. Ziraat yüksek mühendisi Alas açıklamasında “üreterek güçleneceğiz diye açıklama yapıyorlar oysa şu anda dünya piyasasında girdi maliyetlerindeki artışa ve temel üretim girdilerindeki arz ve tedarik sorununa bir baksalar üreticinin şu anda üreterek batıyor olduğunu görürlerdi” ifadelerini kullandı.
HP MYO üyesi Turgut Alas açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Başbakan Ünal Üstel, Hükümet olarak 2022-2023 üretim sezonunda narenciye, patates ve kuru ziraat yapan üreticilere torba başına 150 TL gübre desteği verme kararı aldıklarını, gübre konusunda dünyada yaşananları yakından takip ettiklerini ve gerekeni yaptıklarını açıkladı. Aynı zamanda “Üreterek Güçleneceğiz” de dedi. Ama nasıl üreteceğimizi anlatmadı. Üreticinin şu anda üreterek battığını söyleyemedi !!! Geçen hafta Tarım Bakanı’nın “elektrikte teşvikle ilgili söz verdik, yapamadık. Hayvancılık ve tarım bu teşviği almazsa üretimde büyük zafiyetler yaşanacak.” açıklaması hakkında bir haftadır tek bir kelam etmedi. Sebze üreticileri başta olmak üzere sulu tarım konusunda tek bir adım atılmadı. En çok tüketilen tarımsal ürün olan yaş sebze üreticilerden bihaber bir başbakan var. Artan tohum fiyatlarından, sulama suyu ve elektrik fiyatlarından, akaryakıt fiyatlarından bahsetmiyor. Tüm bunlara rağmen, 150 TL gübre torba başına destekle üreterek güçleneceğimizi iddia ediyor”.
“DÜNYA’DA OLANLARDAN HABERİNİZ YOK !!!”
Hükümetin tarım konusunda dünyadaki gelişmelerden pek haberi olmadığını ya da bilmesine rağmen bilmezden geldiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Turgut Alas “Dünya’da yaşananlar yakın zaman içinde gübre tedariki ve fiyatlarında daha da zor durumda kalacağımızı gösteriyor. Şöyle ki, destek verdik diye övündüğünüz gübreyi bulamama riski ile ciddi ciddi karşıyayız. Bu konuda nasıl bir adım atmayı düşünüyorsunuz ? Çünkü dünyada gıda kıtlığı riskinin yanına şimdi de “GÜBRE KITLIĞI” riski eklenmiş durumda. Peki Başbakanın bahsettiği ve yakından takip ediyoruz dediği dünyadaki gübre konusunda neler yaşanıyor?” diye sordu.
Dünyada son dönemde tarımsal üretimin girdi maliyetleri ve arz ve tedarik sorunuyla ilgili olarak detaylı bilgi veren Alas şu hususlara dikkat çekti: “Tarımsal üretim için gerekli kimyasal gübrenin temini Dünya’da küresel krize dönüşmüş durumda. Gübrede dünyanın en önemli üretim gücü olan Rusya’ya uygulanan ambargo gübre fiyatlarında % 300’lere ulaşan artışa yol açmış durumda. Dünyada kimyasal gübre ihracatının yüzde 14’ü Rusya tarafından gerçekleştiriliyordu. Rusya dünyada azotlu gübre ihracatında birinci, potasyum ve fosforlu gübre ihracatında ise ikinci sırada bulunuyor. Rusya’nın gerek fosfor ve potasyum kaynakları gerekse doğal gazdan kaynaklı olarak dünyada gübre konusunda son derece güçlü bir ülke olduğu biliniyor.
Avrupa, Rusya’dan amonyak ihtiyacının % 23’ünü, üre ihtiyacının % 15’ini, amonyum nitrat ihtiyacının % 50’sini karşılıyordu. Dolayısıyla Avrupa bu ürünleri şu anda yaptırımlardan dolayı alamadığı için Amerika’ya, Kuzey Afrika ülkelerine ve diğer ülkelere yöneliyor. Süreç bu şekilde devam ederse gübre fiyatlarında bir stres oluşturacağı kesin gözüküyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P) yaptığı açıklamada, gübre fiyatlarının Kovid-19 salgını sonrası yaşanan arz kesintileri, Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin’in ihracat kısıtlamaları nedeniyle tarihi ve sürdürülemez seviyelere ulaştığını aktardı. Fosfat, üre ve potasyum fiyatlarının son iki yılda sırasıyla yaklaşık % 190, % 170 ve % 280 arttığının kaydedildiği açıklamada, sürdürülebilir olmayan derecede yüksek gübre fiyatlarının, gıda güvenliği için bir risk olduğu uyarısında bulunuldu.”
“GÜBRE İMALATÇILARI DOĞAL GAZ KRİZİ NEDENİYLE ÜRETİMİ YA DURDURUYORLAR YA DA AZALTIYORLAR”
Gübre imalatçılarının doğal gaz krizi nedeniyle üretimi durdurmaya başladıklarını çeşitli veriler çerçevesinde anlatan Alas krizin derinleşeceği uyarısında bulundu. Alas açıklamasında şu detaylara yer verdi: “2020 yılında tonu 230 dolar olan azotlu gübrelerin ana unsuru amonyumun fiyatı Eylül 2022 itibarı ile 1300 dolara çıktı.
Avrupa’da gaz fiyatlarının son 2 yılda 20 kattan fazla artması yoğun enerji tüketen gübre sektörünü de etkiledi. Yüksek doğalgaz fiyatları Avrupa’da amonyak üretiminin % 70 durmasına yol açtı. Avrupa’daki gübre üretim kapasitesi 3’te 2 düştü.
Örneğin;
• Yara Firması, Norveç, Fransa, Almanya, Belçika ve Hollanda’da üretimi azalttı.
• OCI Firması: Hollanda’da üretimi azalttı.
• CF Fertilizers Şrketi: İngiltere’de üretimi durdurma planlarına başladı.
• BASF Firması: Almanya ve Belçika’da üretimi kısıtladı.
• Fertiberia Firması: İspanya’daki tesislerini kapattı.
• SKW Firması: Almanya’da üretimi azalttı.
• Grupa Azoty Firması: Polonya’da üretimi düşürdü.
• Anvil Firması: Polonya’da üretimi düşürdü.
• Duslo Firması: Slovakya’da üretimi durdurdu.
• Azomerus Firması: Romanya’da faaliyetelerini yavaşlattı.
• Nitrogenmüvek Firması: Macaristan’da üretimi askıya aldı.
• Petrokemija Firması: Hırvatistan’da üre ve amonyak üretim tesislerini kapattı.”
“ÜRETİCİ GEÇMİŞ YILLARA GÖRE ÇOK DAHA AZ GÜBRE KULLANABİLİYOR, VERİM DÜŞÜYOR, GIDA ENFLASYONU ARTIYOR”
Gıda enflasyonundaki artışların sebeplerini ortaya koyan Yrd. Doç. Dr. Alas açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bu yaşananlar bağlamında, hem üreticide hem gübre temini yapanlarda hem de gübre firmalarında yüksek fiyat beklentisi oluşmuş durumda. Dünya piyasalarında da yeni üretim sezonunda fiyatların en az % 25-30 daha artacağına yönelik beklentiler var. Gübre üretiminde yaşanan aksaklıklar özellikle son bir yıldır tüm dünyayı etkiliyor. Ancak bu üründe tamamen dışa bağımlı olan ülkemizin etkilenme oranı, yurt içindeki döviz kuru hareketliliği nedeniyle çok daha yüksek. Çiftçi ise bu fiyatlar nedeniyle toprağa yeterli gübre atamayınca verim düşüyor; rekoltedeki azalma çarşı pazardaki fiyatları artırarak vatandaşa yine gıda enflasyonu olarak yansıyor.”