HP İskele Milletvekili Mesut Genç katıldığı programda komite çalışmaları ve faiz yasasına ilişkin açıklamalarda bulundu. İlk olarak 2012’de faiz konusunda bir çalışma yapıldığını anlatan Genç, ancak bunun bir komite çalışmasına evrilmediğini söyledi. Genç sözlerine şöyle devam etti: “2017’de bir bankacılık yasası çıktı ancak boşluklar vardı. Faiz ve dövizle borçlanma konusunda herhangi bir çalışma yoktu. 2018 yılında dörtlü koalisyonla hükümete gelirken de UBP’yle olan koalisyonumuzda da hükümet programında böyle bir madde koyduk. Dörtlü koalisyon döneminde Tüketici Haklarını Koruma Değişiklik yasası altında birleşik faiz konusunda bir çalışma vardı. İlk üç yıla basit faizi öngören, akabinde de ilgili bankalara birleşik faize geçme fırsatı veriyordu ama 60 bin Euro gibi bir limiti vardı. Sonradan UBP’yle hükümet kurulduktan sonra yine biz hükümet programına koyduk. Bir an önce komiteye gelmesi konusunda da bir çalışma yaptık. Ortada yapılmış 3 çalışma vardı. Dedik ki hepsini alıp derleyelim, şu anki yasanın içindekileri çıkaralım eksik olanları yeni yasanın içine koyalım. Tüm partilerden temsilcilerin olduğu bir komite kurduk, çalışmalar devam ediyor. Merkez Bankası ve Bankalar Birliği’yle ciddi çalışmalar yapıldı. Hala da devam ediyor. Merkez Bankası bu tasarıları aldı ve bir çalışma yürütüyor. 26 maddelik bir yasa tasarıdır. İsmi de Tüketici Kredileri Yasa Tasarısı’dır ama nihai halini komite verecek.”
“Bankacılık ekonominin can damarıdır ancak vatandaşı da düşünmek zorundayız”
Bankalarla vatandaş arasında imzalanan sözleşmelerde ciddi boşluklar olduğunu anlatan Mesut Genç, imzalanan sözleşmenin tamamen bankalar lehine olduğunu ifade etti. Yasa boşluklarının vatandaş lehine bir şey olmasını engellediğini aktaran İskele Milletvekili, bankacılık yapmış biri olarak her boşluğu ve uygulamayı çok iyi bildiğini, yaşanılan mağduriyetlere ve iflaslara tanık olduğunu dile getirdi. Biz yasa yapıcılar olarak bu işi yapmak sorumluyuz diyen Milletvekili sözlerini şöyle sürdürdü: “Dövizle borçlanma konusunun özellikle üzerinde duruyoruz. Ekonomimiz tamamen ithalata dayalı ve dövize endeksli bir yapımız var. Dövizle paralel olduğu için halkın alım gücü de düşüyor.”
Hayat pahalılığının maaşlara yansımasının iyi bir gelişme olduğunu ancak yeterli olmadığını belirten Genç, “Ekonomik dengelerin en önemli unsuru da bankacılık ayağıdır. Bankacılık sektörü ekonominin can damarıdır, olmazsa olmazıdır. Bankacılık sektörünü ve devleti ayakta tutan vatandaşı da düşünmek zorundayız. O nedenle bu yasanın üzerinde durduk. Dövizle borçlanmaya sınırlama getirmek gerekiyor. Dövizle borçlanmanın faizleri TL’yle borçlanmadan az olduğu vatandan ona aldanıyor. Dövizin kur riskini göz ardı ediyor. Döviz yükseldiği anda evde yapılan hesap çarşıya uymuyor. TL’yle borçlanıldığında faiz biraz daha yüksek oluyor ama net taksit miktarını bilmek mümkündür” dedi.
“Kredi sözleşmeleri daha anlaşılır, daha şeffaf olacak, krediden cayma hakkı gelecek”
HP İskele Milletvekili, bu yasayla birlikte ön bilgi zorunluluğunun geleceğini ifade etti: “Artık kredi sözleşmelerinde yazı puntoları standart, okunabilir ve net olacak. Vatandaşa 2 hafta içinde cayma hakkı geliyor. Kredi çıktıktan sonra istenirse paraya dokunmadan vazgeçebilecek. Merkez Bankası referans faiz oranı belirleyecek, bankalar buna marj oranı ekleyebilecek. Marj oranı bankaların o krediden alacağı kar oranıdır. Vatandaş marj oranına göre kendine uygun bankayı seçebilecek. Bankanın belirlediği marj oranı kredi bitene kadar değişemeyecek.”
“Bu yasa bankalara bir külfet getirmeyecek, banka ilişkileri stabil hale gelecek”
Bankaların aleyhine bir girişim olmadığını da sözlerine ekleyen Mesut Genç, Bankalar da bizim kurumumuzdur. Biz hepsinin menfaatini düşünmek zorundayız. Vatandaş borç ilişkisini daha sistemli, daha şeffaf, vatandaşın daha bilgili olduğu bir şekle getirmek istiyoruz. Bankalar artı bir külfet getirmeyecek. Bu tasarı yasalaşınca bankacılık ve ekonomi anlamında bu ülkeye kazandırılmış en büyük reform yasası olacak. Bir iki sene sonra banka ilişkileri stabil hale gelecek” ifadesini kullandı.