Halkın Partisi Genel Sekreteri ve Moleküler Genetik Uzmanı Jale Refik Rogers, dünyayı ele geçiren korona virüs salgınıyla mücadele etmek için öncelikli olan adımın sağlık sistemini ve altyapısını tüm paydaşlarla el ele vererek güçlendirmek olduğunu ifade etti.
Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin pandemi hastanesi olup olmayacağı konusu değerlendiren Rogers, büyük resme odaklanmak gerektiğini söyledi: “Bir yandan Covid-19 hastalarına hizmet verirken, diğer yandan da kanser hastası, kalp hastası, kronik hastalıkları olanlar, gebeler gibi diğer acil sağlık ihtiyaçları olanlara nasıl hizmet verileceği ile ilgili sağlık planlamamızı yapmak zorundayız. Bu noktada, pandemiyle birlikte çok daha fazla sağlık çalışanına ihtiyaç olacağı için özel ve kamu sağlık hizmetlerinin nasıl entegre olacağı da önem kazanıyor. Yeni emekli olmuş sağlık çalışanlarının da tekrar sağlık sistemine entegre edileceği bir düzen kurulabilir. Sağlık altyapımızı yoğun bakım kapasitesi, malzeme ve personel ihtiyacı açısından güçlendirirsek, bu süreçte ülkenin kamu ve özel sağlık sisteminin entegre olarak nasıl çalışacağının planını doğru yaparsak, test sayımızı yükseltirsek ekonomiyi nasıl açabileceğimizi daha rahat konuşabiliriz.”
“Hayat bir süre eskisi gibi olmayacak, bu virüsle yaşamaya adapte olacağız”
Ekonomik faaliyetleri kademeli olarak başlatmanın doğru olacağını belirten Rogers, “Hayat bir süre eskisi gibi olmayacak. Kademeli açarken de bulaşma riskinin olacağını, hastalığı kapabileceğimizi bilmemiz lazım. Yavaş yavaş açarak toplumda bulaşmaya izin vermek ama izin verirken de sağlık sistemini çok yormayacak bir ortam yaratılmalıdır. Dengeyi iyi korumalıyız. Kontrol önce ülke içinde başlayacak. Yurtdışı ulaşımı bir süre daha kapalı kalacak. Kendi içimizde bu virüsle yaşamaya adapte olacağız” dedi. Jale Refik Rogers, bu noktada Sağlık Bakanlığı’nın, yoğun bakım kapasitesini artırma, gerekli olan ilacı, koruyucu ekipmanı stoklayarak duruma hazır hale getirmek için çalıştığını da sözlerine ekledi.
“Salgının hangi noktasında olduğumuz bundan sonra izlenecek yolu belirleyecektir”
Ekonomik açıdan her şeyin kapalı olmasının ciddi sıkıntılar yarattığına işaret eden Jale Refik Rogers, hastanelerin dolup taşmıyor, sayılar hızlı artmıyor olmasının bir avantaj olduğunu dile getirdi. “Bu bir artıdır ama şu anda yatay gidildiğinden emin değilim. Test sayımızı artırarak Covid-19 pozitif vaka sayımızı daha net görmeliyiz. Daha fazla test yapılması kadar kime hangi testi, hangi zaman diliminde yapacağımız da çok önemlidir. Elimizdeki kaynakları daha verimli kullanabilmemiz için ilk etapta semptomatik kişilere test yapılması yolu seçilmiştir” diyen Rogers, testlerin hedef odaklı kullanılması gerektiğinin altını çizdi: “Gerekirse 5 bin PCR testi de yapılır. İlk etapta hastalık belirtisi gösteren her bireye test yaparak sayıları daha net görmemiz gerekiyor. Testleri hedef odaklı kullanmalıyız. Çıkan tabloya göre toplum taraması da ilerleyen zamanlarda planlanabilir. Salgının hangi noktasında olduğumuz izlenecek yol açısından önemlidir. Ülke olarak tüm aktiviteleri durdurma yolunu seçtiğimiz için şu an toplumsal bulaşma fazla yayılmamıştır. Dolayısyla şimdi öncelik hastalık belirtisi gösteren kişilerdir, ilerleyen zamanlarda çıkan sonuca göre bu strateji değişebilir.”
“Hayatı durduran adımlar atılması salgının yayılmasını engelledi”
Her ülkenin kendi şartlarına, ekonomik ve bilimsel gücüne göre farklı adımlar attığını belirten Rogers, KKTC’de her şeyi durdurma yoluna gidildiğini ve bu sayede toplumda çok fazla bulaşma yaşanmadığını ifade etti. Rogers sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler her şeyi durdurma yolunu seçtik. Okullar, ekonomik faaliyetler durduruldu. İnsanların bu süreçte kaynaşmasına izin verilmedi. Toplumda bir bulaşma olmadı. Daha yavaş ve kontrollü bir gidiş oldu. Hastalık belirtisi gösterip hastaneye başvuran kişilere test yapmamız elimizdeki en büyük silah. Ne kadar çok pozitif vakayı biz tespit edebilirsek onları izole edip hastalığın yayılmasını önleyebiliriz. Bu yönde Sağlık Bakanlığı’nın bir çalışması zaten var. Lefkoşa’da Ateş ve Öksürük Polikliniği kuruldu. 1102 hattı da var. Hala devlet hastanesi laboratuvarının kapasitesini doldurmadığını görüyoruz, daha fazla sayıda örnek çalışabilecek durumdalar. Laboratuvardaki örnek akışını artırmamız da önemlidir. Aynı zamanda farklı bölgelerde de benzer poliklinikler kurarak insanların kendi yakınındaki merkezlere daha rahat ulaşımını sağlamak da önemlidir. Bunlar süreci kolaylaştıracak adımlardır. Bu yönde Sağlık Bakanlığı tarafından da adım atılmasının planlandığını biliyorum.”
“Gelecek yardımları elimizin tersiyle itecek durumda değiliz”
Dünyada hiçbir ülkenin önünü görmesinin çok mümkün olmadığını anlatan Rogers, salgını küçümseyen ülkelerde salgının çok daha büyük ve kontrolden çıkan bir boyuta geldiğini söyledi:
“Örneğin Amerika başlangıçta daha rahat bir tavır sergiledi ve şu anda ciddi bir durumla karşı karşıyalar. İtalya benzeri bir deneyim yaşadı. Dolayısıyla bizim bu örneklerden ders alarak çok daha temkinli davranmamız gerektiğini en başından beri söyledik. Hükümet de aslında hep fikir birliğiyle hareket ederek önlemlerini erken aldı. Sonuçta bizim yine de hastalığın kontrolünü sağlayacak koruyucu ekipmanlara, tedavilere ihtiyacımız olacak. Bunların alımıyla ilgili de çalışmalar devam ediyor. Gelecek için hazırlıklı olmalıyız. Bir yandan Sağlık Bakanlığı alımlarını sürdürürken bir yandan da Avrupa Birliği’ne destek için bazı listeler gönderildi. Bunların içerisinde enfeksiyon uzmanlarımızın tedavide kullandığı ilaçlar da vardı. Sağlık Bakanlığı tedarik için çalışmalarını devam ettirecektir ancak gelecek yardımları da elimizin tersiyle itecek bir durumda olmadığımızı düşünüyorum.”