Halkın Partisi Eğitim Çalışma Grubu tarafından yapılan açıklamada, “yeni eğitim-öğretim yılının sorunlarla başlama nedeni, Bakanlık tarafından gerekli planlamanın önceden yapılmamış olmasıdır” denildi. Okulların sınıf, bina, pencere, sıra ve sandalye gibi en temel fiziki alt yapısının dahi eğitim-öğrenim yılı başına yetiştirilememiş olmasının kabul edilebilir bir şey olmadığına vurgu yapılan açıklamada “devlet okullarımızda bu türden ciddiyetsiz yaklaşımlar bizi bu noktaya getirdi ve sosyal adalet zarar gördü. Halkın Partisi devlet okullarında sadece alt yapı açısından değil, anayasal bir hak olan 18 yaşına kadar ücretsiz öğrenim hakkının hayata geçirilmesi ve bu okullarda kaliteli bir eğitim verilmesini yıllar sonra yeniden başarma kararlılığındadır” ifadelerine yer verildi. HP Eğitim Komitesi açıklamasında şu bilgilere de yer verdi:
“Eğitim Öğrenim Yılı Devam Ederken İhaleye Çıkılmalı, Tatilde İnşaatlar Bitmeliydi”
‘Maalesef her yıl olduğu gibi bu yıl da “Okullar sorunlarla açılıyor” ifadeleri ile eğitim yılına başlıyoruz. Bu ifadeler her eğitim-öğretim yılı başlangıcında duymaya alıştığımız cümleler haline gelmiştir. Ancak biz Halkın Partisi olarak bunun kanıksanan bir şey olmasını kabul etmiyoruz, bunun normalleştirilmesini son derece sakıncalı buluyoruz. Çeşitli okullarımızda bizzat tecrübe ettiğimiz ve gözlemlediğimiz şey, okullar içerisindeki inşaat çalışmaları okulların açıldığı gün bile devam ediyor olduğudur. İlgili Bakanlığın yaz boyunca gerekli koordinasyonları yapmamış olduğu açıkça görülmektedir. Bu iş bilmezlik sonucu aileler, bugün inşaat halindeki binalara öğrencilerimizi, çocuklarımızı getirmekten doğal olarak çekinmektedirler. Eğitim Bakanlığının denetim yapmaması, yasalardan ve okulların gerçek durumundan bihaber olması, çocuklarımızın hayatını hiçe sayan tutumlar yetkililerin vizyonsuzluğunun ürünüdür. Bunun böyle olduğunu okullarımızın bütün yaz boyunca eğitim yılına hazır hale getirilmemesinden görmekteyiz. Oysa okulların tamirine ve ek derslik yahut benzeri bina yapımları için geçtiğimiz eğitim-öğrenim yılı devam ederken ihaleye çıkılmalı, inşaatlar ise okullar kapanır kapanmaz başlanmalıydı. Bunun programlanması ve yaz tatili süresince bir bütünen tamamlanması mümkündü. Bakanlık tarafından yapılan önceki açıklamalar, okullarımızda devam eden inşaat çalışmalarından Bakanlığın haberdar olmadığını göstermektedir. Oysa bu sorunlar çok basit bir takvimlendirme ve planlamayla çözülebilecek hususlardır.
“Okulların Kısıtlı Dahi Olsa Kendi Bütçeleri Olmalı”
HP Eğitim Çalışma Grubundan yapılan açıklamada pek çok okulun temel temizlik malzemelerini dahi alma gücüne sahip olmadığı ve bu nedenle kayıt parasından, kırtasiye, teksir, gezi, dergi parasına varıncaya değin pek çok farklı isim altında öğrenci velilerinden para topladığı, oysa okulların kısıtlı dahi olsa kendi bütçeleri olması gerektiği vurgusu yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ayrıca sorunlar azalacağı yerde katlanarak artmaya devam etmektedir. Halbuki vatandaşlarımıza 18 yaşına kadar kaliteli ve ücretsiz eğitim vermek devletin anayasal yükümlülüğüdür. Okul yöneticileri yalnız bırakılarak kendi kısıtlı imkanları çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışmakta ve ne yazık ki kırtasiye malzemesinden dergiye, tuvalet kağıdından sabuna kadar birçok basit ihtiyaçlar bile ailelerden talep edilmektedir. Bu yolla anayasal bir hak olan ücretsiz öğrenim hakkı maalesef ihlal edilmektedir. Bu yaratılan gayrı adil durum ise özellikle geçim sıkıntısı çeken vatandaşlarımızı ve asgari ücretli velileri daha da olumsuz şekilde etkilemektedir. Vicdanı olan, sosyal adaleti sağlama hedefi olan kimse buna müsaade etmemelidir.”
“Kalite İçin Denetim Ehil İsimler Eliyle Yapılmalı”
Eğitim alanında özellikle devlet okullarında kalitenin artırılması için bir yandan müfettişler, diğer yandansa yıl boyunca yapılacak seviye tespit sınavlarıyla sadece öğrencilerin değil eğitimi veren öğretmenlerin de denetlenmesinin elzem olduğuna işaret edilen açıklamada Halkın Partisi Eğitim Çalışma Grubu, “bu denetim ise ehil olan müfettişler aracılığıyla yapılmalıdır. Bunun, yani kaliteli eğitimin denetimden sorumlu kadroların boş tutulmasıyla başarılması ise adeta imkansızdır” ifadelerine yer verdi.
Açıklamada devamla şöyle denildi: “Nitelikli eğitim adına hiçbir plan ve program yapılmamakta, onlarca denetmen kadrosu yıllardır boş bulundurulmaktadır. Ekonomik anlamda sıkıntı yaşadığımız bu günlerde vatandaşımızın atıl vaziyette, kendi kaderine terk edilmiş devlet okullarına çocuklarını göndermekten çekindiğini ve özel okullara yollamak zorunda kalarak büyük maddi külfetler altına girdiğini biliyoruz. Diğer taraftan kamu bütçesinin parti çıkarları ve yandaşlar için nasıl müsrifçe kullanıldığını da görüyoruz. Bu ülkede vatandaşlarımızın gönül rahatlığıyla çocuklarını gönderebileceği devlet okulları olması mümkündür, ve bu ancak güçlü bir irade, işini bilen işinin ehli kişilerle, planla ve programla olur. Biz Halkın Partisi Eğitim Çalışma Grubu olarak buna yürekten inanıyor ve göreve gelir gelmez uygulamaya koyacağımız kapsamlı eğitim politikamızı bugünden oluşturuyoruz. Her alanda olduğu gibi bu ülkede eğitim alanında da kötü ve plansız yönetim kader değildir. Bunu hep birlikte değiştireceğiz.’