Halkın Partisi Genel Başkanı Yenal Senin pandemi sürecinin, halkın sağlığı, güvenlik tedbirleri ve ekonomik tedbirler olmak üzere üç basamak olarak değerlendirilebileceğini ve üçünün de iyi yönetilmesinin önemli olduğunu söyledi. BRT’de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Senin, ilk iki basamakta başarı sağlandığını, ekonomik tedbirler bacağının iyi düşülerek, uzun vadede götürebileceklerini iyi hesaplamak gerektiğini belirtti: “Bunun için hazırlık ve program hem kabinede hem siyasi partilerde olmalı. Biz parti olarak kendi çalışmamıza başladık. Halkın Partisi Tarım ve Hayvancılık Komitesi de yeni dönem tarım uygulamalarıyla ilgili bir çalışma yaptı. Bazı eleştiriler de oldu; hükümet ortağı böyle açıklama yapar mı diye? Ama evet, yeni siyaset anlayışı bunu gerektirir. Parti içi komitelerimizi dinamik şekilde çalıştırıp kabineye tavsiye kağıdını sunup görüşlerin değerlendirilmesi bizce doğru olandır. İlk ekonomi paketi açıklanmadan, HP olarak ekonomik tedbirler bağlamında da bir çalışma yapmıştık.”

“Pandemi dünyada devam ediyor, ne aşısı bulundu ne tedavisi, rehavete kapılmayalım”

Covid-19 salgınıyla mücadelede elde edilen başarının sadece hükümetin aldığı kararların değil, Kıbrıs Türk toplumunun başarısı olduğunı ifade eden Yenal Senin, toplumda bir rehavet ve esneme hali olduğunu ancak henüz sürecin devam ettiğinin altını çizdi. Senin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu rehavet hali, bir süredir pozitif bir vaka çıkmamış olmasının sonucudur. Pandemi dünya üstünde devam ediyor; ne tedavisi bulunmuştur ne aşısı. Sağlık sisteminizi bu yönde geliştirebilirsiniz. Zaman zaman tartışmalı olsa da bence sağlık sistemini yönetmedeki başarı da çok iyiydi. Sürecin başında eleştirilse de zaman bize alınan ivedi kararların doğruluğunu gösterdi. Biz hep ‘Hükümet ne karar alırsa mutlak doğrudur’ yaklaşımının yanlış olduğunu, daha vahim sonuçlar doğurabileceğini savunduk. Süreç boyunca ilgili paydaşlarla görüşmeler yapıldı. Ben ve Halkın Partisi yetkilileri farklı sivil toplum örgütleriyle sürecinden başından itibaren iletişimde olduk. Sağlık konusunda Bilim Kurulu’yla ortak alınan kararlar var.  Tartışılması doğaldır. İlk defa karşılaştığımız, tecrübe ettiğimiz olağanüstü bir durum. Revize edilen ya da kaldırılan bazı kararlar da oldu. Bunlar normaldir. Başarı, diğer dünya ülkeleriyle KKTC’nin karşılaştırıldığında ortaya çıkan sonuçtur. İkinci aşamada; pandemi bittiği zaman ülkenin iç dinamiklerinin nasıl çalıştığı önem kazanacak. Şu an ikinci aşamadayız.”

“Bakanlar Kurulu kararları alınırken her zaman tutarlı ve bilimsel olmak hedeflendi”

“Bugüne kadar Bakanlar Kurulu’nda kararlar alınırken hedeflenen her zaman tutarlı ve bilimsel olmaktı. Program hep adım adım yapıldı” şeklinde konuşan Senin, ilk açılımdan sonra 14 gün gözlem süresinin başarıyla tamamlandığına dikkat çekti ve ekledi: “İkinci aşamanın tamamlanması 1 Haziran. Sonrasında üçüncü aşamaya geçilecek. Dördüncü aşama dışa açılma olur. 1 Haziran’dan sonra da bazı kısıtlamalar devam edecektir. Koşullar değişirse yine değerlendirilir. Tedbirli olmak önemlidir ancak süreci bu noktaya getiren hükümete de güvenmek gerekir.  1 Haziran’da KKTC vatandaşı olup ülkeden ikamet edenler gelebilecek. Geldiklerinde yine 14 günlük bir karantina süreci olacak. Halkın sorgulaması iyidir, hata payını düşürür.”

 “Bir sonraki seçimi düşünmeden ülke için radikal kararlar alınmalı”

Bazı kesimlerde kamuda çalışanlara karşı bir tepki olduğuna dikkat çeken Senin, doğru olanın, kamuyu özel sektör seviyesine değil, özel sektörü kamu seviyesine çekmek olduğunu söyledi. Senin sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalışma Bakanlığı’nın bugün ödeme yaparken zorlandığı aşikar. Ama bunu söylerken sebeplere de bakmalıyız. Çalışan kesimin zorunlu yatırımlarının gerçek maaş üzerinden olup olmadığını denetlemeli, tek tip bordro sistemine geçmeliyiz. Çünkü bu süreçte kurumun eksik yatırım toplaması günün sonunda emekli kesime maaş ödemede zorluk çıkarıyor.

Kaçak işçi konusunda işveren için radikal tedbirler uygulanmalı. İkinci iş yasağı konusunda artık bir karar alınmalı; ya yasak iyice denetlenmeli ya da yasa değişikliği ile ikinci işe yüksek vergilendirme ile izin verilmeli. Bu siyasi bir karardır. Ancak ülkeye katma değer kazandırmak istiyorsak bu konuda bir adım atmalıyız.

Pandemi sürecinde kendi işçisini özveriyle düşüneni de gördük, 15. gün ‘Batıyorum’ deyip işçi çıkaranı da. Bu ayrımı iyi yapmamız gerekir. Bir sonraki seçimi düşünmeden radikal kararlar alınmalı. Halkın Partisi tepkileri göğüslemeye hazırdır. Ülke için doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz, özlediğimiz siyaset de budur. Artık bu konuların tartışılmaya başlanacağını düşünüyorum.”

Kurumların israfa son vereceği, performansını arttıracağı bir sürece girilmesinin şart olduğunu da sözlerine ekleyen Senin, “Kamu, yerel yönetimleri de kapsayacak şekilde tüm çalışma hayatını denetlemek ve adil vergi sistemi için beklenen reformlar yapılmalı. Tüm teşvik sistemleri yenilenmeli ve gerçek üreticiyi, turizmciyi desteklemeliyiz” dedi.