Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yaşanmaya başlayan sıkıntıların ciddiye alınması ve bir an önce somut bazı adımlar atılması gerektiğini söyledi. Özersay “yabancı devletlerin ve uluslararası örgütlerin kurumlarımıza ve irademize saygı göstermesini, bizi muhatap almasını istiyorsak iç hukukumuzu ve bu kurumlarımızı uluslararası hukuka uygun hale getirmemiz gerekir” ifadelerini kullandı. Halkın Partisi tarafından açıklanan seçim bildirgesinde bu konuda çözüm önerisi ortaya koyduklarına dikkat çeken Özersay “TMK için kaynak yaratmak, eski siyasetin yarattığı kötü yönetim yaklaşımlarını tez zamanda terk etmek ve uluslararası hukukla uyumlu bir vizyon ortaya koymak gerekir. İşte bu vizyon Halkın Partisi’nde vardır” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Standartlara Uyum, Muhatap Alınmamızı Sağlayacaktır
Meselenin sadece Taşınmaz Mal Komisyonu ile de ilgili olmadığına dikkat çeken HP lideri Özersay “Uluslararası terörizmle mücadele, kara para aklanmasına karşı mücadele ve insan ticaretine karşı mücadele gibi konularda uluslararası toplum ile, uluslararası örgütler ile işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu net şekilde ortaya koymalıyız. Ancak bununla yetinmeyip kurumlarımızı da dünyanın muhatap alabileceği bir düzeye getirmek zorundayız. Biz Halkın Partisi olarak bu vizyona sahibiz. Kapsamlı ve adil bir çözüm tabi ki ideal olandır ve bunu destekliyoruz. Öte yandan çözüm olmadı diye ağlayıp sızlanmaktan vaz geçmemiz lazım. KKTC’nin kurumlarının Kıbrıs Türk Halkının iradesini temsil ettiğini gösterecek şekilde ciddi bazı adımları atmamız lazımdır. Halkın Partisi hükümetinde bunları hayata geçirme kararlılığındayız” dedi.
Özersay tarafından sosyal medya ortamında yapılan açıklama şu şekilde: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından uluslararası insan hakları standartlarında bir kurum olarak kabul gören Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) da eski siyasetin kötü yönetim anlayışına kurban ediliyor. Çok yazık!
Kurumlarımızın bizim dışımızdaki uluslararası kuruluşlar ve devletler tarafından dikkate alınması, muhatap kabul edilmesi için uluslararası standartlarda faaliyet gösteriyor olmaları önemlidir. Şimdi TMK bakımından bu noktada sıkıntılar yaşanmaya başladığı anlaşılıyor.
Bu vizyonsuzluğun sonucudur. Evet, TMK Türkiye’nin iç hukuk yolu olarak kabul görmüştü ancak bu kurum oluşturulurken de sonradan etkinliği denetlenirken de muhatap Kıbrıs Türk otoriteleri ve kurumları olmuştu. TMK’nın kuruluş sürecinde bulunmuş, ekip arkadaşlarımla birlikte katkı koymuş birisi olarak bugün geldiğimiz noktayı görüp üzülüyorum. Bir şey yapmak lazım!
Halkın Partisi olarak ortaya koyduğumuz vizyonda, manifestoda çözümsüzlüğün devamı halinde ağlayıp sızlanmayı bırakıp KKTC’nin kurumlarının uluslararası standartlarda faaliyet göstermelerini sağlamak var, uluslararası hukuk kurallarına uyumlaştırılması yönünde adım atmak var. Terörizme karşı mücadele, kara para aklanmasına karşı mücadele, insan ticaretine karşı mücadele ve benzeri konularda dünya ile işbirliğine açık olduğumuzu net şekilde ortaya koyacağız ama bununla kalmayacağız. Aynı zamanda yasalarımızı ve kurumlarımızı (ki bunun içerisinde TMK da vardır) uluslararası hukuk ile uyumlu hale getirme yönünde adımlar atacağız. Diğer devletler ve uluslararası örgütler nezdinde muhatap alınmamızı sağlayacak en önemli unsurlardan birisinin bu olduğunu düşünüyoruz.”