ÖZERSAY: “VEKİL SAYISI MÜHÜRLE ARTAR, KARMA OYLA DEĞİL”
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, karma oyun bir siyasi partiye ilave bir milletvekili getirmediğini, partilerin vekil sayısını belirleyenin karma oy değil, mühür olduğunu, seçimin hemen ertesinde Halkın Partisi’nin kurulacak olan koalisyonda sözünün ağırlığının olabilmesi, doğruları yaptırabilmesi ve yanlışları önleyebilmesi açısından halkın mühür vurarak Halkın Partisi’ne sahip çıkmasının önemli olduğunu söyledi.
Özersay, 2018’deki genel seçimde Halkın Partisi’nin aldığı karma oya bakıldığı zaman bütün partilerin milletvekilleri adayları içerisinde en çok karma oyu alan isim ben oldum. Karma oydan birinci sırada meclise girdim. Aldığım karma oylar partime milletvekili kazandırdı mı? Hayır. O dokuz milletvekilini mühürle aldık, karma oyla kazanmadık. O dönem bütün aday arkadaşlarımın aldığı karma oylar bize bir ilave vekil getirmedi. Dolayısıyle bir partiyi desteklemek, güçlendirmek issterseniz vekil sayısını artırmanız lazım. Daha fazla ağırlığı olsun diye. Bunun yolu karma oy değil” diye konuştu.
“karma oyların yanbma ihtimali çok yüksek”
Karma oyun yanma ihtimalinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Özersay, “Bir önceki seçimde kullanılan karma oylardan 10 bin civarı yandı ve çöpe gitti. Karmada en az 23 aday işaretleyeceksiniz, işaretlediğiniz isimler arasında her ilçe için o ilçenin yarısı için ve 2 partiye dağıtarak işaretleyeceksiniz. Mühür de vurmayacaksınız ama bir ilçenin içerisinde örneğin Lefkoşa’da en az 8 işaretlediniz. Hem CTP’den hem UBP’den hem Halkın Partisi’nden işaretlediniz. Yanlışlıkla 9 ya da 7 işaretlediniz, oyunuz yandı. İşaretlerken yanlış işaretlediniz, başka bir kağıt vermiyorlar size öyle bir şansınız da yok. Bu yüzden karma oyun yanma ihtimali çok yüksek” dedi.
Özersay, Hakikat TV’de Doç. Dr. Güven Arıklı’nın hazırlayıp sunduğu Gündem Özel programında yaptığı açıklamada “Bir partiyi desteklemek, güçlendirmek isterseniz vekil sayısını artırmanız lazım. Bunun yolu da karma oy değil, mühürdür” dedi.
Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay seçim sonrasında ülkenin artık uzun ömürlü bir siyasi istikrara ihtiyacı olduğunu belirttiği konuşmasında “Bu kadar derin ekonomik krizin yaşandığı ortamda, sağlıkta, eğitimde sorunların bulunduğu, 1970’lere geri götürüldüğümüz, tüpgaz kuyruğuna benzin kuyruğuna girdiğimiz, elektrik kesintilerinin yaşandığı bir ortamda kurulacak hükümet uzun ömürlü olmalı. Göreve geldiğinde bakan gidiyor mu hükümet değişiyor mu tartışmaları yaşamamak için kurulacak hükümetin uzun ömürlü olması gerekiyor. Halkın Partisi bu konuda elini taşın altına koymaya hazırdır” dedi.
“Hükümetin uzun ömürlü olması için koalisyon kaçınılmazdır. İstikrar için istikrar tek başına olmaz Halkla olur” diyerek sözlerine devam eden Özersay “Tek başına hükümet en son 2009’da kuruldu ve 2010 yılından itibaren hayatın en ağır tirbülansını yaşadı ülke. İktidar tek başına değil, halkla başarılı olur. Bunu yaşayarak gördük. Halkın Partisi’nin hükümette olduğu dönemde mecliste toplandı, komiteler de kuruldu, komiteler de çalıştı, yasalar da tıkır tıkır geçti. Hem dörtlü koalisyonda hem ikili koalisyonda meclis 3 yıl boyunca tıkır tıkır çalışırken Halkın Partisi vardı” dedi.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Koalisyonu kuracak partilerin mecliste grubu olması olmazsa olmazdır artık. Bundan kastım şu 5 veya daha fazla milletvekiline sahip olmalı. İki ortağın da. Ortakların birinin varsa diğerinin yoksa son bir yıldır olduğu gibi 26’yı buluyorlar mı buluyorlar, güven oyu alıyorlar mı alıyorlar, hükümeti de kurabiliyorlar ama meclis çalışamıyor. Çünkü grubu olmayan ortak meclis komitesine temsilci gönderemediği için hükümet kanadı yasa geçiremiyor. Yasa yapamayan hükümet çıkıyor ortaya, meclis başkanı bile seçilemiyor” dedi.
Pazar gününden sonra Halkın Partisi’nin grubu bulunan bir parti olacağını görebiliyoruz diyen Kudret Özersay “Koalisyonu kim kuracaksa kursun Halkın Partisi koalisyonun diğer ortağı olacak. Siyasi istikrar bağlamında biz geçmişten bazı dersler çıkardık, en az dört beş yıl görevde olacak bir hükümet üzerinde duracağız. Çaba göstereceğiz. Ekonomik tedbirlerin hızlıca devreye girmesi için çalışacağız. Çünkü bu ülkede yapılacak çok şey var” dedi.
İstikrarın, kalkınmanın tek başına değil, halkla olacağını tekrar eden Özersay “Bu ülkede siyasi tirbülansın önüne geçmek için güçlü bir koalisyona ihtiyaç vardır. 2018’e baktığımızda ilk üç neyse bugün de seçimin sonucunda bunun değişmeyeceğini savunuyoruz. Halkın Partisi 2018’de üçüncü parti konumundaydı, bu seçimde de olacağını düşünüyoruz. Bunun yüzdeliğini, milletvekili sayısını bilemeyiz. Bunu belirleyecek olan halkın iradesidir” dedi.
Seçimden sonra kurulacak hükümette UBP veya CTP olarak bir ayrımlarının olmadığını söyleyen Özersay “Hükümeti UBP kuracaksa Halkın Partisi’yle, CTP kuracaksa Halkın Partisi’yle ortak olacak. Bu açıdan oyun kurucu, hükümet kurucu pozisyonunda olacak Halkın Partisi. Bizim için önemli olan hükümeti kurmak değil yaşatmak ve yönetmektir” dedi.
Seçimlerde vatandaşların karma oya yönelmesiyle ilgili olarak bunun doğru olmadığını belirten Kudret Özersay “Bundan 2 hafta öncesine kadar dışarıda çok kişi karma oy kullanacağını söylüyordu. Bugün geldiğimiz noktada bunun değişmekte olduğunu görüyoruz. İnsanlar mühüre doğru yönelmiş durumda. Karma oy bir siyasi partiye ilave bir milletvekili getirmiyor. Karma oy aldığınızda bir tane iki tane fazla milletvekili çıkaramazsınız. Eğer mühür desteği vermezseniz o parti fazladan bir sandalye çıkaramaz” dedi.
Karma oyla ilgili açıklamalarını kendisinden örnek vererek sürdüren Özersay “Bir önceki genel seçimde Halkın Partisi %17.5 milletvekiliyle 9 milletvekili çıkardı. 2018’deki genel seçimde Halkın Partisi’nin aldığı karma oya bakıldığı zaman bütün partilerin milletvekilleri adayları içerisinde en çok karma oyu alan isim Kudret Özersay oldu. Karma oydan birinci sırada meclise girdim. Aldığım karma oylar partime milletvekili kazandırdı mı? Hayır. O dokuz milletvekilini mühürle aldık, karma oyla kazanmadık. O dönem bütün aday arkadaşlarımın aldığı karma oylar bize bir ilave vekil getirmedi. Dolayısıyle bir partiyi desteklemek, güçlendirmek issterseniz vekil sayısını artırmanız lazım. Daha fazla ağırlığı olsun diye. Bunun yolu karma oy değil.
Ben farklı partilerden farklı isimleri vekil seçtireceğim diye bir düşünce yanlış. Karma oy, o sandalyeye kimin oturacağı konusunda etkisi oluyor ama sandalye sayısını artırmıyor. Mühürle o parti belli sayıda milletvekili çıkarıyor.
İkinci nokta karma oyun yanma ihtimali çok ama çok yüksek. Bir önceki seçimde kullanılan karma oylardan 10 bini yandı ve çöpe gitti. Karmada en az 23 aday işaretleyeceksiniz, işaretlediğiniz isimler arasında her ilçe için o ilçenin yarısı için ve 2 partiye dağıtarak işaretleyeceksiniz. Mühür de vurmayacaksınız ama bir ilçenin içerisinde örneğin Lefkoşa’da en az 8 işaretlediniz. Hem CTP’den hem UBP’den hem Halkın Partisi’nden işaretlediniz. Yanlışlıkla 9 ya da 7 işaretlediniz, oyunuz yandı. İşaretlerken yanlış işaretlediniz, başka bir kağıt vermiyorlar size öyle bir şansınız da yok. Bu yüzden karma oyun yanma ihtimali çok yüksek.
Üçüncü nokta hadi yaptınız karma oy geçerli oldu. 2018’in ortalamasını aldık. Toplamda 28-29 civarında işaretlenmiş. Bu demektir ki 50 işaretleyecekken 30 civarında kaldığı için neredeyse yarım oy. Etkisi çok daha sınırlı. Buradan herkese çağrı yapıyorum; bir siyasi partiyi güçlü kılmak istiyorsanız, bir yasanın geçmesi için ağırlıkları olmasını istiyorsanız o partiye ilave milletvekili kazandırmanız gerekiyor. Bunun yolu da mühürdür, karma değildir. Mühürü vurduktan sonra yapacağınız tercihler yanlış bile olsa oyunuz yanmıyor, mühür geçerli oluyor.
Bugün geldiğimiz noktada eski partilerden bahsetmiyorum, içlerindeki kavgadan dolayı karmaya gidiyorlar. Farklı partilerden iyi isimler seçeceğim diye düşünüyorsunuz ama seçtiremezsiniz karmayla. Yeterince mühür yoksa zaten oturacak sandalye yoktur” dedi.
“Lüzumsuz ve gereksiz tartışmalar”
Ercan havalimanının Türkiye’nin iç hatlarına bağlanacağı ve bunun ilhakın başlangıcı olduğu iddialarıyla ilgili soruya da cevap veren Kudret Özersay “Ben bir uluslararası hukukçu olmama rağmen bu tartışmaların memlekete zerre kadar faydası olmadığını, içi boş olduğunu düşünüyorum. Spekülasyon yaratıp seçime birkaç gün kala korkular, hissiyatlar ve belli bazı mitler üzerinden bir yönlendirmedir yapılan çalışmalar. Bilet fiyatlarının ucuzlamasını istiyorsanız vergi ve diğer girdi maliyetlerini aşağıya çekmek için bazı düzenlemeleri yapacağım diye konuşabilirsiniz. Normal şartlarda iç hatlarda alınan oranlarda vergi alacağım demeniz gerekiyor. Özensiz olarak kullanılan ifadelerin sonucudur. Sonra da bir açıklama daha yapmak zorunda kalırsınız sonra bu da yanlış anlaşılınca bir açıklama daha yapmak zorundasınız. Yazık günah ülkenin emeğine zamanına. Çok lüzumsuz, gereksiz tartışmalar bunlar” dedi.
“Fiyat düşürmek istiyorlarsa vergileri indirsinler”
Uçuşlardaki bilet fiyatlarının düşürülmesiyle ilgili konuşan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Sayın Tolga Atakan’ın konunun ehli birisi olarak yaptığı açıklamalar var. Türkiye’de havaalanı işletmeleri özelleştirilmiş durumdadır. Ülkemizde de havaalanı özel bir şirkete verilmiştir. Alınan vergiler ortadadır, vergilerde indirim yapacaklarsa yapsınlar ve bıraksınlar konuşmayı hadi yapsınlar. İkincisi de fiyatlar konusunda indirim olmasını sağlayacak en önemli unsurlardan birisi sefer sayısının artmasıdır. Bizde maalesef charter ile turizmden uzaklaştığımız için memlekete gidip gelenlere ayrılan koltuklar azaldığı için bu sefer fiyatlar yükseliyor. Charter noktasında biraz güçlenirsek arz talep dengesiyle fiyatlarda düşüş olabilir. Vergi konusunda da şirketlerle oturup konuşmanız gerekir, devlet olarak da kar zarar hesabı yaparak vergileri düşürebilirsiniz” dedi.
“Halkın Partisi’ne sahip çıkın ki, biz de memlekete sahip çıkabilelim”
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay sözlerini pazar günü yapılacak olan seçimde geleceğimizle ilgili önemli bir karar verileceğini belirterek devam ettirirken “Dolayısıyla bu topraklara sahip çıkmak isitiyorsak, bu ülkeye sahip çıkmak istiyorsak gerçekten bu ülkenin yararına çalışan, kendi cebine değil, partililerinin menfaatine değil, halkın menfaatine canla başla çalışacak olan Halkın Partisi’ne sahip çıkmak gerekir. Halkın Partisi seçimin hemen ertesinde kurulacak bir koalisyonda yer alacak. Ama alelade bir koalisyonda değil, yani grubu bulunan bir siyasi parti olarak Halkın Partisi’nin bir koalisyonda yer alması hükümetin ömrünü uzatır. Halkın Partisi’nin koalisyona güçlü olarak girmesi sadece hükümetin ömrünü uzatmaz, meclisin de çalışmasını sağlar. Biz karanlıkları, battaniyelerle örtünmeyi, soba dahi yakamayacak tüp gaz bulamamayı hak etmiyoruz. Biz akaryakıt kuyruklarını hak etmiyoruz. Kıbrıs Rum tarafına muhtaç kalıp elektrik almayı hak etmiyoruz. Bu karanlıktan çıkıp aydınlığa ilerlemek için önümüzdeki dönemde kararlı bir duruşa ihtiyaç vardır. Bu bağlamda Halkın Partisi’ne sahip çıkın ki biz de memlekete sahip çıkabilelim. İstikrar tek başına değil, istikrar halkla birlikte olur” diyerek noktaladı.