Halkın Partisi İskele İlçe Kongresi’nde düzenlenen seçim sonucu Mesut Genç görevi Yılmaz Yılmazoğulları’na devretti. Yılmazoğulları ve seçime giren diğer aday Ersin Şemi, seçimin kaybedeni olmadığını, kazananın ise Halkın Partisi olduğunu, görev ayırt etmeden çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
İskele ilçesinde birden fazla adayla seçim yapılıyor olmasından memnuniyet duyduğunu belirten Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay yaptığı konuşmada; bunun hem demokrasi hem de parti içinde emek koyup mücadele edilen temel prensipler açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Özersay, her iki adaya da emek ve cesaretlerinden dolayı teşekkür etti.
İçinde bulunduğumuz dönemde insanların siyasi hareketlerden ve siyasi partilerden uzaklaştığını belirten Başbakan Yardımcısı Özersay, “Toplumsal düşünmek, paylaşımcı olmak ve herkesin elini taşın altına koyması bence son derece önemlidir. Bu cesareti gösterip aday olan her iki arkadaşı da tebrik ederim, başarılar dilerim. Adı üstünde bu bir seçimdir ve daha önceki seçimlerde de söylediğim gibi; ne alınacak oy oranı ne sonuç ne kimin kazandığı önemlidir. Önemli olan şudur; insanlara düşüncenizi anlatırsınız, düşünceleriniz diğer adaydan iyi ve daha başarılı olacak dahi olsa eğer ikna edemediyseniz diğer aday kazanır. Günün sonunda gerçek olan bir şey vardır; seçim denen şeyin içinde kazanmak da vardır kazanamamak da. Bu kazanmayan kişinin daha kötü bir aday olduğu anlamına gelmez. Bunu bir görev, sorumluluk değişim dönemi olarak kabul etmek gerekir. Her iki aday için söylüyorum; elinizi taşın altına koydunuz bu bile tek başına başarıdır.” ifadesini kullandı.
“Kritik bir eşiktir, gerekirse elimizi taşın altına koyarız”
Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay, konuşmasında Kıbrıs’ı yakın gelecekte önemli gelişmelerin beklediğini söyledi ve devam etti: “Ada’nın etrafında sıcak olaylar yaşanıyor. Hatta o kadar sıcak ki memlekete füze bile düşebiliyor. Gerek askeri gerek siyasi gerekse doğal zenginlikler anlamında önemli gelişmeler bizi bekliyor. Biz bu gelişmeleri oturduğumuz yerden izleyebiliriz de… Ama Kıbrıs Türk halkı geçmişte bazı şeylere geç kaldığında ya da doğru zamanda hareket edemediğinde bir aktör olmaktan çıktığını, başkaları tarafından belirlenen bir kaderi yaşamak zorunda kaldığını tecrübeyle görmüştür. Önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi var. Daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden farklı olarak ülkede fikir düzeyinde de bir ayrışmaya gidiyoruz. Kıbrıs’ta 50 küsur senedir hep yaptığımız gibi iki toplumlu, iki bölgeli federasyonu müzakere edecek bir kişiyi mi seçeceğiz yoksa daha farklı daha yeni fikirleri tartışmaya açık, dogmatik düşünmeyen bir duruş mu sergileyeceğiz? Bunu da belirleyeceğimiz bir seçim olacak.”
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda henüz bir karar vermediklerini dile getiren Özersay, “Kıbrıs Türkü’nün geleceği açısından kritik ve stratejik bir eşik olduğunu görebiliyorsak o zaman benim de bir adım atmam gerekebilir. İçimden böyle bir şey gelir mi? Yalan söylemeye gerek yok, evet gelir. Çünkü siyasete ilk adım attığım nokta cumhurbaşkanlığı adaylığıydı. Önümüzdeki dönemde gerçekten bu memleketin geleceğinde söz sahibi olabilmemiz için elimizi taşın altına koymamız gerekirse parti olarak oturup karar vereceğiz. Ve bu yolda yürüyeceğiz.” dedi.