HP MİLLETVEKİLİ JALE REFİK ROGERS: COVID19 İLE MÜCADELEDE KADINLAR ÖN SAFLARDA YER ALDI

HP MİLLETVEKİLİ JALE REFİK ROGERS: COVID19 İLE MÜCADELEDE KADINLAR ÖN SAFLARDA YER ALDI

 

“COVID19 İLE MÜCADELEDE KADINLAR ÖN SAFLARDA YER ALDI”

Halkın Partisi Girne Milletvekili Jale Refik Rogers, dünyada ve ülkemizde Covid19 mücadelesinde kadınların ön saflarda olduğunu söyledi. Sağlık çalışanlarının büyük bir çoğunluğunun kadın olduğuna işaret eden Rogers, “Dünyada sağlık çalışanlarının %70’i, ülkemizde doktorların %44’ü, hemşirelerin %90’ı, laboratuvar çalışanlarının büyük bir çoğunluğu kadın. Bu mücadelede kadınlar çok aktif bir rol oynuyor. Marketlerde kasiyerlerin çoğu, temizlik sektöründe çalışanların çoğunluğu yine kadın ve pandemi sürecinde kapanma olduğu süreçlerde de çalışmaya devam ettiler” ifadesini kullandı. Madalyonun iki yüzü olduğunu belirten HP Milletvekili, bir yüzünde pandemiyle mücadelede eden kadınları görürken diğer yüzüne bakıldığında ataerkil yapı içinde, ücretsiz ev hizmetlerinde çocuk, engelli ve yaşlı bakımı gibi konularda kadınlara çok daha fazla sorumluluk yüklendiğini görmenin mümkün olduğunu söyledi.  Rogers şöyle devam etti: “Kadınların pandemi sürecinde yükü ciddi anlamda arttı. Çocuklar evde, okula gitmiyor. Online derslerinin takibini, ödevlerin takibi, yaşlıların bakımı vb. hep kadınların omuzlarına yüklenen sorumluluklar.  Bu süreç, zaten kadın-erkek eşitliğinin olmadığı ekonomik iş gücünden kadını daha da kopardı.  Sürveyans raporuna baktığımızda; tek başına yayınlanan ve raporun bütünlüğünden çıkarıldığında havada kalan bir sayfada Covid19’a en çok yakalanan grup ev hanımları olarak belirtildi. Biraz yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. Kayıtsız çalışan, örneğin ev  temizliği ve benzeri işlerde çalışan kadınlar da sorulduğunda kendilerini ev hanımı olarak tanımladılar. Raporlama için gerçekten ev hanımı mıdır önemli. Diğer yandan görüyoruz ki; dünyada kadın liderlerin yönettiği ülkelerde pandemiyle mücadelede daha başarılı yol alındı. Yeni Zelanda, Tayvan, Almanya bu yönden iyi örnekler. Almanya örneğin, Avrupa ülkeleri arasında İtalya, Fransa, İspanya gibi ülkelere göre daha az ölüm oranı yaşadı ve ekonomiyi daha çabuk açabildi. Kadın liderlerin olaylara farklı bir bakış açısı getirdiğine,  daha katılımcı bir yaklaşım sergilediğine, bu tip krizlerde kadınların yaklaşımlarının daha yapıcı sonuçlar verdiğine tanık olduk.”  

“SAĞLIK BAKANLIĞI RASTGELE TESTLERLE SAHADA AKTİF ROL OYNAMALIDIR”

Jale Refik Rogers, rastgele test konusunun uzun süredir konuşulduğunu ve bir emek verilip bir ölçüde de yapıldığını ancak kapasitenin artırılması gerektiğini belirtti.  Açılım sürecinde olduğumuza işaret eden Rogers, “Covid19, geniş bir spektrum içinde seyrediyor. Bazı kişiler hiçbir semptom göstermezken bazı kişiler yoğun bakıma yatırılabiliyor. Dolayısıyla bizim asemptomatik olan kişileri tespit ve izole edip bulaş zincirini kırmamız çok önemlidir. Çünkü bu kişilerin farkında olmadan bulaştırdığı başka kişiler hastalığı çok ağır geçirebiliyor.  Sağlık Bakanlığı’nın pozitif vakaları tespit edebilmesi için aktif bir biçimde sahada olması gerekiyor. Bakanlık rastgele testleri genelde sektörlerin açılımı için veya bir pozitif vaka bulunduğunda vakanın olduğu bölgede yapıyor. Bizim bu testleri daha geniş bir biçimde sahaya yaymamız gerekiyor. Dolaşan, hasta olduğunu fark etmeyen kişiler aktif olarak aranmalıdır. Bunun için de mobil hizmetlerin etkili olacağını, büyük marketlerin ve alışveriş merkezlerinin  önüne bu istasyonların kurulabileceğini düşünüyorum. Güney’de çalışanlar için sınır kapılarında test yapılması da önemlidir.  Bu gibi adımlar, diğer merkezlerdeki yığılmayı da azaltacaktır” şeklinde konuştu.  Rogers, taramaların onay almış antijen testleri ile de desteklenerek kapasitenin artırılabileceğini sözlerine ekledi.

“HAVUZLAMA YÖNTEMİ YALANCI NEGATİF SONUÇLARLA HALK SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATAR”

PCR test sayısını artıracağını söyleyen Sağlık Bakanı Ünal Üstel’in mecliste “Bazı yetkilendirilmiş laboratuvarın havuzlama yöntemiyle test yaptığını ” söylemesinin endişe verici olduğunu aktaran Rogers, sözlerini şöyle sürdürdü: “Havuzlama yöntemi, örneğin beş kişinin örneğini bir tüpe koyarak PCR testi yapmak anlamına geliyor. Bu noktada sıkıntı şudur; bir tüpte birden fazla örneği test etmek için her bir örnekten daha az miktar eklendiği için hassasiyet azaltılıyor. Böylece pozitif olan kişileri kaçırma riskiniz artıyor. Kullanılan ticari KİT belli bir miktarda örnekle yapılmak üzere optimize edilmiştir. Bunu yapmayarak yalancı negatif sonuçlar elde edip, pozitif vakaları sokağa yayma riski var. Bu konunun üzerine gidilmelidir. Yetkilendirilen laboratuvarlar denetlenmeli, halk sağlığı tehlikeye atılmamalıdır.”