“ÜLKE HİÇ BU KADAR BAŞIBOŞ KALMAMIŞTI”
 
Halkın Partisi Milletvekili Ayşegül Baybars, hem ekonomik sıkıntılar hem de pandeminin geldiği nokta nedeniyle memleketin gidişinin parlak olmadığını söyledi. Ortada şeffaf, halkı bilgilendiren, kriz yönetebilen, çözüm üretebilen bir hükümet olmadığını, tek odak noktalarının UBP kurultayı olduğunu aktaran Baybars, “Ülke hiç bu kadar başıboş kalmamıştı” dedi. Katıldığı televizyon programında değerlendirmelerde bulunan Baybars, “Bu hükümet göreve geldiğinde, ortada pandemi konusunda bir yıllık bir tecrübe söz konusu olduğu için şanslıydı. Sağlık alanında nasıl adımlar atılması gerektiğini bilir, kararların sonuçlarını öngörebilir durumdaydı. Bizim hükümette olduğumuz dönemde pandemi başladığında sadece bizim değil, dünyanın bilmediği bir şeyle mücadele ediyorduk ve bu kriz yönetimini en az zararla atlatmayı başardık. O dönemde sağlık altyapımız da şimdiki gibi değildi. Tüm bilinmezliklere ve imkansızlıklara rağmen toplumu, kaos içerisinde, açıklamaların anlaşılmadığı bir ortamda bırakmamıştık. O dönem iyi bir kriz yönetim süreci geçirdik. Mevcut hükümet ekonomik sıkıntılar nedeniyle pandemiyi normalleştirmeye çalıştıkları bir süreç yürüttü. Şunun farkına varmadı; normalleşme demek pandemi öncesi hayatlarımıza geri dönmek değildir. Dünyanın ‘yeni normal’ dediği düzende yeni açılımlar yapılırken denetlenmesi gereken kararlar, atılan adımlara karşı şeffaf ve topluma liderlik etmek şarttır. Hükümet açılımları yaparken yüzüne gözüne bulaştırdı. PCR ve antijen testleri konusundaki kararlar da buna bir örnektir. Topluma rağmen bir politika üretebilmek mümkün değildir. Yaz aylarında vaka sayıları bile yüksek seyrediyorsa bu demektir ki pandemiyle mücadelede bu hükümet etkin ve sürekli bir denetim gerçekleştiremedi. Toplumu hem ekonomik hem de sağlık alanında attığı adımlarla yalnız bıraktı” diye konuştu. 
 
“SORUN ÇOK AMA ORTADA KRİZ YÖNETEBİLEN, DENETİM YAPAN BİR HÜKÜMET YOK”
 
Hükümet yeterli denetim yapmayı başaramadığı için vaka sayılarının arttığına işaret eden HP Milletvekili, okulların açılması, yükseköğrenim için yurtdışından gelecek öğrenciler ve sonbahara girilmesiyle riskin daha da artabileceğini söyledi. Denetimlerin mutlaka artırılması gerektiğinin altını çizen Baybars, “Hükümet şeffaf değil, bakanlar birbirinden haberdar değil. Sürekli birbirini yalanlar, birbirine muhalefet eder haldeler. Alınan kararları anlamak mümkün değil. Bakanların birbiriyle koordineli bir şekilde çalışarak hem ekonomik açılım yapıp hem pandemiyle mücadele edip kamu maliyesinin de zarar görmeden devam edebileceği bir sistem oluşturması şarttır. Tüm bakanların iş birliğiyle yürütülecek çalışmayı koordine edecek kişi de Başbakan’dır. Ancak Sayın Ersan Saner’in tek ilgi alanı şu an kurultay ve kurultay için yaptığı çalışmalar. Ortada bir hükümet yok ama sorun çok. Örneğin açılımlar sürüyor ama hala bir aşı kampanyası yapılmadı. Kamu spotuyla aşılanmanın önemi anlatılmadı, teşvik edici bir politika üretilmedi, toplumu aşılama sürecinde devlete güvenmeye, kurallara uymaya yönlendirecek bir planlama yapılmadı” ifadesini kullandı. 
 
“HÜKÜMET HALKA YENİ EKONOMİK DESTEKLER VERECEĞİNE MEVCUT DESTEĞİ DE KESİYOR”
 
2020 yılının ekonomik anlamda daha az sarsıcı olduğunu, etkilerinin 2021 yılına yansıyacağının öngörüldüğünü anlatan HP Milletvekili Baybars, hükümette oldukları dönemde ekonomik kalkınma paketleri, sigorta prim desteği, kolay kredi imkanlarıyla vatandaşa destek olmaya çalıştıklarını hatırlattı, mevcut hükümetin de bu ekonomik ortamda yeni ekonomik kalkınma paketlerini sunması gerektiğini belirtti: 
“Enflasyon %20’lerde, faizler ciddi oranda artmış durumda. Çek yasağına giren insan sayısı geçen seneye oranla %42 artmış. Yaklaşık 266 milyon TL’lik bir karşılıksız çek var. Bu çok büyük bir rakam. Bu hükümet vereceğini söylemesine rağmen, bizim başlattığımız sigorta teşvik primlerini artık vermiyor. Hükümete ve siyasete güveni yıkan bir hükümet var. Asgari ücret hala belirlenmiş değil. Asgari ücret belirlenmeli, işverene de destek verilmeli. Desteği artırıp yeni kaynaklar verecekken bir de varolan desteği kesiyorlar. Dünyada da olduğu gibi bu ülkede pandemiden zarar görmeyen kimse yok, ancak en çok zararı özel sektör gördü. Özel sektörün yatırımlarını yapamaması, önünü göremediği için para harcamaması, küçülmeye gitmesi kamu maliyesinin de daralmasını sağladı. Kamu maliyesinin gelirlerinin artması için çalışan bir ekip olması lazım. Bu ekibin vergiyle ilgili bazı düzenlemeler yapması, yeni yatırım alanları yaratması, yurtdışından yatırımcı çekebilmesi, ülkeye sıcak para girmesini sağlayacak açılımlar yapması gerekiyor. Bunları yaparken de yerli işverenlere desteğini sürdürmesi lazım. Karşılıksız çeklerle ilgili yasa ve açılımlar yapılmalıdır. Banka faizleriyle ilgili yapılanmalar değerlendirilmelidir. Hepsi topyekün düşünülmelidir.”