“FONLARI DÜŞÜRÜP PİYASAYI UCUZLATMAK ŞART”
Halkın Partisi Lefkoşa İlçe Başkanı ve Ekonomi Komitesi üyesi Serhat Kotak artan pahalılık ve hızla azalan alım gücüyle ilgili konulara dikkat çekerek “Giderek daha da fakirleşiyoruz ve gayrimeşru hükümet giderek azalan alım gücü konusunda, bir başka ifadeyle fakirleşmeye ve enflasyona karşı kayda değer tek bir adım atmıyor. Planlı, yakın geleceğe dair öngörüleri olan ve ona göre kararlar alıp uygulayan bir ekonomi yönetimine en fazla ihtiyaç duyduğumuz böyle bir ekonomik kriz döneminde maalesef bu vizyondan yoksun rüzgarda savrulan bir yapı ile karşı karşıyayız” dedi. Hükümetin enflasyonla mücadele politikası olmadığına vurgu yapan Kotak, dünya ekonomisi sarsılırken meşruiyet sorunu olan hükümetin halka karşı kendini çok da sorumlu hissetmediğini ve bu nedenle “maaşları bu ay da ödeyelim, bir sonraki ay bakarız” yaklaşımıyla ilerlediğini ancak bu anlayışla 2022 yılı sonuna doğru ülkemizi ekonomik olarak çok daha zor günlerin beklediğini dile getirdi.
“ENFLASYONLA MÜCADELE POLİTİKASI YOK”
HP Lefkoşa İlçe Başkanı ve Ekonomi Komitesi üyesi Kotak, mevcut gayriresmi hükümetin enflasyonla mücadele politikası bulunmadığına dikkat çekerek “Maalesef sanki ekonomi yönetmek sadece maliye politikaları ve maliye kalemleri arsındaki kaydırmalarla maaş ödemekten ibaretmiş gibi bir anlayışla karşı karşıyayız. Bilimsel ekonomi yönetimi yerine ekonomimiz sanki de rastgele açık denizde savruluyor, hangi yöne gittiği dahi bilinmiyor ve işimiz şansa bırakılmış gibi. Sürekli olarak pandeminin etkileri ve Rusya-Ukrayna savaşı mazeretinin arkasına saklanmaya çalışarak “yapacak bir şey yok” diyorlar, sorumluluk almamaya çalışıyorlar, hiçbir ekonomik olumsuzlukla ilgili olarak da sorumluluk üstlenmiyorlar” dedi.
ACİLEN EKONOMİK HEDEFLER BELİRLENMELİ AMA BU HÜKÜMETLE MÜMKÜN DEĞİL
Serhat Kotak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Acil olarak önce ilk iki yılda, bunun bir sonraki adımı olarak da önümüzdeki beş yılda ulaşılması gereken ekonomik hedefler belirlenip bunlara ulaşabilmek için gereken yönetsel ve yasal adımlar atılmalıdır. Ancak meşruiyeti tartışmalı böyle bir hükümetle bu mümkün değildir, gerçekçi olmak lazım. İlk olarak yapılması gereken şey temel gıda ve tüketim maddelerinin gümrük, fon ve vergi oranlarının aşağıya çekilmesi ve hızla hayatın ucuzlatılmasıdır. Her birkaç ayda bir çalışan ve işvereni karşı karşıya getiren asgari ücret pazarlık masası kurulacağına, asgari ücreti kamudaki en düşük maaşa endeksleyip işverene de ayni oranda destek vererek halkımızın alım gücünün erimesinin biraz da olsa önüne geçilmelidir. Dövizdeki dalgalanmaları önlemek ülkeyi yönettiğini iddia edenler tarafından mümkün olmayabilir ancak temel tüketim maddelerinin fiyatlarının aşağıya çekilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması ellerindedir. Ne yazık ki bu konuda hiçbir adım atılmadığını üzülerek görmekteyiz. Böylesine büyük bir sorun karşısında yöneticilerin kayıtsız kalışını anlamak mümkün değildir”.
ENFLASYON MUHASEBESİNE GEÇİLMESİ KAÇINILMAZ
Serhat Kotak “Özel sektörümüzün ekonomik kriz ortamında bir nebze olsun önünü görebilmesi için enflasyon muhasebesine geçilmelidir. Bu adımla işletmelerimiz muhasebe olarak dövizin ciddi yükselişine karşı sınırlı da olsa korunabilecektir. Pandemi süreci ve şimdi patlak veren Rusya-Ukrayna savaşından kaynaklanan tahıl ve diğer gıda ürünlerine erişimdeki sıkıntı bizlere ülkemizde kendi kendimize yeten gıda üretiminin ne kadar elzem olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda ivedi olarak tarımın öncelikli öncü sektörler arasında olmasını sağlayacak bir dizi kararlar alınması ve halkımızın yanında tüm turistik tesislerin de ihtiyaçlarının yerel üretimden kaynaklanmasının sağlanması için teşvik sistemi dahil tüm gerekli mevzuat tadilatları yapılmalıdır.”