“İmar Planı 150’yi aşkın paydaşın görüşünün olduğu üç yıllık bir çalışmanın ürünüdür”
Halkın Partisi Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, son günlerde ortaya atılan Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı’na yönelik bazı iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Rogers, üç yıllık bir çalışmanın ürünü olan Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı çalışmalarının sadece İçişleri Bakanlığı Şehir Planlama Dairesi’ndeki şehir plancıları, mimar ve mühendislerce değil, bu bölgelerdeki belediyelerinin teknik personellerinden oluşan “Ortak Teknik Plan Ekibi” tarafından yürütüldüğüne vurgu yaptı. Rogers, bu ortak ekibe Türkiye’den Şehir Plancısı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu ve Peyzaj Mimarı Prof Dr. Alper Çabuk yanında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin konusunda uzman çok değerli akademiyenlerin de danışmanlık ve teknik destek verdini belirtti.
Rogers açıklamasında; “1989 İmar Yasası yürürlüğe girdikten sonra, siyasi tarihimizde ilk kez bir imar planında 150’yi aşkın paydaşın görüş ve önerinin alındığının altını çizdi. Rogers, plan tasarısı hazırlanmadan önce planlama alanının vizyonu ve tüm sektörlere ait hedef stratejilerin ele alındığı ‘Stratejik Hedefler ve Vizyon Çalıştayı’nın gerçekleştirilerek, ilgili kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, ekonomik örgütler, meslek odaları ve üniversiteden akademisyenlerin yer aldığı 150’yi aşkın temsilcinin görüşlerinin alınmış olması aslında bu sürecin ne kadar katılımıcı bir anlayışla şekillendiğini ortaya koymaktadır” dedi.
“Ortak akılla şekillenen İmar Planı üzerinde toplumsal uzlaşı sağlanmıştır”
HP Genel Sekreteri’nin verdiği bilgiye göre; Bu bağlamda Gazimağusa İskele Yeniboğaziçi İmar Planı, Ülkesel Fiziki Plan politikalarının yanı sıra 150’yi aşkın paydaşın katılımıyla gerçekleşen stratejik hedefler ve vizyon çalıştayı da referans alınarak “Ortak Teknik Plan Ekibi” tarafından hazırlanmış, 9 Ağustos 2019 tarihinde de ortak akılla şekillenen Plan Tasarısı halka sunularak bölge halkının görüşleri yanında sivil toplum, ekonomik örgütler ve meslek odaları ile üniversiteden değerli akademisyenlerin görüşleri çerçevesinde yeniden düzenlenerek 14 Ekim 2019 tarihinde planın onay merci olan Birleşik Kurul’un onayına sunuldu. Rogers süreci şu sözlerle aktardı:
“Birleşik Kurul’da üç belediye başkanının büyük oranda planın geçmesi yönünde olumlu duruşlarının yanı sıra küçük bazı düzenlemeler yapılması için yasa gereği ilk açık oylama tarihi olan 4 Aralık 2019 tarihinde oy çokluğu ile ötelenen Plan Tasarısı daha sonra Sayın Başbakan tarafından oluşturulan genişletilmiş Teknik Komitede yeniden çalışılarak ve tüm katılımcıların onayını alarak 27 Aralık tarihinde yeniden Birleşik Kurul’un onayına sunulmuştur. Sayın Başbakan’ın talebiyle oluşan bu komitede UBP ve HP eş başkanları, üç belediye başkanımızın teknik personeli, KTMMOB ile bağlı odalar ve Şehir Planlama Dairesi planlama uzmanlarından oluşmuştu. Sayın Başbakan’ın talebiyle oluşturulan komitenin hiçbir çalışmasına UBP kanadını temsilen eş başkan olarak görevlendirilen Sayın Ersan Saner veya partinin görevlendirdiği herhangi bir temsilcinin katılmadığını üzülerek belirtmek isterim. Bir diğer üzücü olay da bu komitede ortak müştereklerde buluşularak, hem 3 belediyemizin hem de KTMMOB’un onayladığı Plan Tasarısının ‘toplumsal uzlaşı sağlanamadığı’ gerekçesi ile yürürlüğe konmamasıdır.”
“İmar Planı daha iyi bir yaşam alanı ve çevresel altyapı vaad ediyor”
Açıklamasında, imar planının temel şehircilik prensiplerini karşılamadığı yönündeki iddiaları da yanıt veren Rogers, “Bu noktada lafı fazla uzatmadan planın kimler tarafından hazırlandığına ve halihazırda kimin onayını aldığına bakılması yeterlidir. KTMMOB ve bağlı odaları ile Şehir Plancıları Odası bu planın zaman kaybedilmeden Sayın Başbakan tarafından oluşturulan teknik komiteden geçtiği şekli ile yürürlüğe konması gerektiğini söylüyor. Hatta bu konuda Sayın Başbakan’a KTMMOB Başkanının mektup gönderdiği de bilinmektedir. Sonuç olarak hazırlanan imar planı kat adedinden, bina yüksekliğinden başka, çok daha iyi bir yaşam alanı, tanımlı alışveriş merkezleri, eğitim, sağlık ve çevresel altyapı vaat ediyor. Ekonomik kalkınmayı, tüm kıyı boyunca yaya ve bisiklet bağlantısı ile kıyıların toplum yararına kullanılmasını sağlıyor. Doğal çevrenin korunduğu, tarihi kültürel miras alanlarımızın geleceğe taşındığı, ayrıca su taşkınlarından ve diğer potansiyel risklerden insanlarımızın yaşam alanlarının korunmasını, enerji verimliliğini ve dayanıklı yaşam alanları vaat ediyor” şeklinde konuştu.
“İmar Planı siyaset üstü bir bakış açısıyla, toplumsal fayda temelinde şekillendirildi”
HP Genel Sekreteri Rogers, Şehir Planlama Dairesi tarafından Birleşik Kurul’a aktarılan Gazimağusa İskele Yeniboğaziçi İmar Planı dokümanlarının koalisyon ortaklarına verilmediği yönündeki ifadenin de gerçekleri yansıtmadığına işaret etti: “Aksine Şehir Planlama Dairesi tarafından Birleşik Kurul’a aktarılan Gazimağusa İskele Yeniboğaziçi İmar Planı dökümanları eksiksiz bir şekilde, talep edilen hafta içerisinde kendilerine aktarıldı. İddiada yer alan ‘2 Temmuz’da aktardılar’ denilen kısım Gazimağusa’nın detaylı analiz çalışmalarından oluşan bölümdür. Bunun dışında ‘Gazimağusa merkez ile İskele Haravgi bölgesi dışında gerçek anlamda 2 katın üzerinde bina inşaa etmenin mümkün olmadığı’ ve ‘planın ulaşım, eğitim, turizm, konut, yeşil alan vb çözümlerde yetersiz kaldığı veya hiç olmadığı’ yönündeki eleştiriler maalesef planının yeterince veya belki de hiç okumadığını üzücü şekilde ortaya koymaktadır. Üzülerek görüyoruz ki; 3 yıllık bir emeğin sonunda oluşan Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı hakkında öne sürülen ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Somut olarak söylendiği için kamuoyunun doğru bilgilenmesi adına şu detayı da paylaşmak istiyorum: İmar Planında Gazimağusa merkez (Karakol, Sakarya, Ayluga), İskele haravgi dışında Mağusa’da Dumlupınar, Baykal, Namık Kemal, Canbulat, Pertev Paşa Mahallerinde önerilen kat adetleri 3-4 kat olarak değişmekte ve standart arsaya (520m2) 620 m2-720 m2 arasında bina yapılması önerilmektedir. Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı bizler için siyaset üstü bir bakış açısıyla, toplumsal fayda temelinde şekillenmiştir. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için bu açıklamayı yapmak zaruri olmuştur.”