Halkın Partisi akaryakıta yapılan zam konusunda hükümeti eleştirerek, istenilmesi durumunda Fiyat İstikrar Fonu kullanılarak bu zammın önlenebileceğine dikkat çekti. HP’den yapılan açıklamada fiyatlama mekanizmasının artış olduğunda otomatik çalıştığı, indirim olduğunda ise bunun fiyatlara yansıtılmadığı rakamlarla ortaya konuldu. Hükümetin tek becerdiği şeyin zam olduğu vurgulanan açıklamada, piyasada başka pek çok kalemde pahalılaşmaya neden olacak olan akaryakıt zammının Fiyat İstikrar Fonu ile önlenmesi yoluna gitmek yerine hükümetin elini yine vatandaşın cebine attığına dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi: “Bu fonu kuran yasanın yapılma nedeni açıkça yasada da yazdığı üzere akaryakıt maliyetindeki fiyat artışlarının tüketiciye yansımasını önlemektir, o zaman bu fonu neden amacına uygun şekilde kullanmıyorsunuz? Çünkü popülist politikalarınızın sonucunda oluşan kara delikleri zamlarla piyasayı pahalılaştırarak kapatmaya çalışıyorsunuz da ondan”.
Piyasada Pahalılaşmaya Neden Olacak
Halkın Partisi’nden akaryakıt zammı konusunda yapılan açıklamada bir süre önce elektriğe yapılan zamlarla birlikte piyasada pek çok başka kaleme yansıyacak yeni bir pahalılaşma dalgasının geleceğine dikkat çekildi.
Ülkemizde akaryakıt (benzin) fiyatları, Petrol Ürünleri Fiyatlandırma Esaslarını Düzenleyen (Değişiklik) Tüzüğü altında her 15 günde, dolar ve borsadaki fiyatlara göre yeniden düzenlenmektedir. Her 15 günde yeniden düzenlenmesi gereken benzin fiyatlarındaki değişimi dünya petrol fiyatlarındaki değişim ile birlikte incelediğimiz zaman vardığımız sonuç şudur: “Otomatik” olması gereken akaryakıt fiyatlama mekanizması, benzine indirim yapılması gerektiği zamanlarda otomasyondan çıkmakta, dünya petrol fiyatlarında ve/veya dolar kurunda en ufak bir yükselme sonucu, bezin fiyatlarını artırma şeklinde tekrar devreye girmektedir.
Aşağıdaki grafikten açıkça görüldüğü üzere, dünya petrol fiyatlarında az bir artış söz konusu olduğu zaman, ülkemizdeki benzin fiyatları hemen yukarı yönde güncellenmekte, fakat petrol fiyatları yarıya inerken, bizdeki benzin fiyatlarında gerekli ucuzlama yapılmamaktadır. Ocak 2014’de 236 TL olan petrol varil fiyatı Ocak 2017’ye kadar ortalama olarak 165 TL seviyesinde kalmıştır (şubat 2014-ocak 2017 ortalaması). Bu da son üç yılda petrol fiyatlarının TL cinsinden ortalama olarak %30 daha ucuz olduğu anlamına gelmektedir. Ocak 2014’te ülkemizde 95 oktan benzinin litre fiyatı 3.54 TL iken Ocak 2017’ye kadar ortalama olarak 3.40 seviyesinde kalmıştır. Bu da son üç yılda benzinin sadece %3 oranında ucuzlatılmış demektir. Benzine 6 Ocak 2017’de yapılan son zam ile fiyat 3.83 TL’ye yükseltilmiştir. Peki dünya petrol fiyatları önemli oranlarda ucuzlarken, bu ucuzlama neden ülkemizdeki benzin fiyatlarına yansıtılmamıştır? Diğer bir değişle, her fiyat artışında yetkililer tarafından bahsedilen “otomatik fiyatlama mekanizması” neden son üç yılda halkın yararına çalış(tırıl)mamıştır? Yetkililerin bu soruya cevap vermesini bekliyoruz.
Fon Amacına Uygun Kullanılmıyor
Burada vurgulanması gereken önemli bir konu ülkemizdeki benzin fiyatlarının yarısından fazlasını (%55-60) oluşturan fiyat istikrar fonu (FİF) ve diğer küçük vergilerdir. Bu vergilerin en büyük payını FİF oluşturmaktadır. FİF sadece benzin fiyatları üzerinden değil, birçok ithal malın değeri üzerinden de tahsil edilmektedir. Ülkemizdeki benzin fiyatlarını dünya petrol fiyatlarının iki katından yüksek seviyeye taşıyan FİF hangi amaçla alınmaktadır? 26/1978 sayılı FİF Yasası’na göre fonun kuruluş amaçları şu şekildedir: “(1) Bu Yasanın yürürlük tarihinden sonra olması muhtemel akaryakıt maliyetinde fiyat artışlarını Fondaki mevcut para oranında karşılamak ve bu şekilde mümkün olduğu kadar bu artışların tüketiciye yansımasını önlemek; (2) Tüketim maddelerinin tüketiciye istikrarlı bir fiyatla arzını sağlamak; ve (3) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tarımsal ürünlerinin dünya piyasalarında geçerli fiyat düzeyinde pazarlanmasında ve üreticilerin gelirinde yeknesaklık ve istikrar sağlamaktır.”
Peki 2014’ten bugüne halktan ne kadar FİF tahsil edilmiş ve yukarıdaki amaçlara hizmet etmesi için ne kadar harcama yapılmıştır? 2014-2016 mali yılları bütçe rakamlarına göre, bu sürede toplam olarak 1.6 milyar TL FİF geliri elde edilmiştir. Yani, halk satın aldığı benzin ve ithal ürünler üzerinden 1.6 milyar TL’lik ek ödeme yapmıştır. Aynı sürede gerçekleşen FİF giderlerine baktığımızda ise toplam tutarın sadece 400 milyon TL olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişle, hükümetler halktan 1.6 milyar TL tahsil ederken, bunun sadece dörtte birini FİF amaçları için kullanmışlardır. 2017 mali yılı bütçesine göre yıl içinde halktan tahsil edilmesi öngörülen toplam FİF geliri 744 milyon TL’dir.
2014’ten birkaç yıl daha geriye, örneğin 2011’e gittiğimiz zaman ise, bugüne kadar halktan toplanmış ve 2017’de toplanacak olan FİF gelirlerinin toplam 3.6 milyar TL olduğunu hesaplamaktayız. Diğer yandan, döviz ve akaryakıt fiyatlarındaki artışların halkın alım gücüne olumsuz olarak yansımaması için FİF’ndan toplamda sadece 900 milyon TL harcanmış olduğunu görmekteyiz. Bu rakamlardan şu sonuca varmaktayız: Halktan para tahsil ederken tüm mekanizmaları işleten eski siyaset anlayışı, halktan tahsil edilmiş bu kaynakları halkın yararına gerektiği kadar harcamamaktadır.
Yetkililere Soruyoruz
Halktan tahsil edip FİF amaçlarına harcamadığınız milyarlarca lira nereye harcanmıştır? Halkın Partisi olarak, halkın alım gücünü doğrudan etkileyen bu belirsizliklerin açıklığa kavuşturulmasını bekliyoruz.