02
Halkın Partisi Girne Milletvekili Jale Refik Rogers, vekil olarak en büyük görevlerinin yasa yapmak olduğunu ancak yasamada çok eksik bulunduğunu, çoğu yasanın da çağı yakalamakta zorlandığını belirtti. Rogers, sağlık alanından örnekler vererek geriden gelindiğine dikkat çekti. Milletvekili Rogers, “Meclis’e girdikten sonra benim için güzel olan ihtiyaç duyulan birçok sağlık yasasında çalışma fırsatı bulmuş olmam. Meclis’e girdiğimden bu yana İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanıyım. Gerek sağlık gerekse başka konularla ilgili yasalarda çalışıyoruz. Tabii ki gönül isterdi ki; komitelerde daha da üretken olabilelim. Bu her zaman kişilere bağlı değil, biraz da önümüze gelen yasanın ne kadar hazır olduğuyla da ilgili… Yine de bebek adımlarıyla da olsa güzel işler yaptığımıza inanıyorum. Mesela kanser kaydı ülkemizde başlamıştı ama yasal zemini yoktu. Onu oluşturduk. Bulaşıcı hastalıklar yasası 8 yıldır raflarda bekliyordu, onu geçirdik. Şu anda da ruh sağlığı yasası üzerinde çalışıyoruz. Ruh sağlığı yasası, meslek mensuplarını, hastanın nasıl yatırılacağı, ne kadar tutulabileceği, mahkeme süreci varsa bununla ilişkisi gibi birçok farklı konuyu kapsayan bir çerçeve yasa. Ülkemizde bu konuda ciddi boşluklar var. Uzun zaman aldı ama sonuna geldik. Bu işler hep takım çalışması. Biz Halkın Partisi olarak çok idealist başladık bu işe. Milletvekilleri olarak komitelere eksiksiz katılıp canla başla çalışıyoruz. Hepimiz daha da üretken olmayı istiyoruz. Biz parti olarak sorumluluk bilinciyle elimizden geleni yapıyoruz.” ifadesini kullandı.
“İş yapma konusunda verimli çalışıyoruz, bunları topluma anlatma konusunda eksiğiz”
HP Girne Milletvekili, Meclis’e girdiklerinden bu yana Halkın Partisi olarak vaat ettikleri çok şeyi yaptıklarını, sorumluluk bilinciyle durmadan çalıştıklarını anlattı. Rogers yapılan çalışmaları şu sözlerle aktardı: “Halkın Partisi bir ihtiyaçtan doğan bir partidir. Partideki kişilerin geçmişine bakıldığında aslında çoğunun siyasetle ilgisi olmadığını, toplumsal bir sorumluluk hissederek, ‘bu ülke için ben de elimi taşın altına koymak isterim’ diyerek bir araya geldiği görülür. Dolayısıyla Meclis’e girdiğimizden beri bu sorumluluk bilinciyle ülke için en iyisini, hakkını vererek yapmaya odaklandık. Topluma vaat ettiğimiz çok şeyi de yaptığımızı ancak bunları insanlara iyi anlatamadığımızı düşünüyorum. Bence bu da işimize odaklanmamızdan ve reklam kısmını es geçmemizden kaynaklanıyor. Mesela İçişleri Bakanlığımıza baktığımızda nüfusu kayıt altına almakla ilgili birçok farklı çalışmanın aynı anda devam ettiğini görüyoruz. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına baktığımızda bütün yol projelerinin, istimlakla ilgili sorunların çözüldüğünü, kaynak bulundukça da projelerin sürdürüldüğünü görüyoruz. Dışişleri Bakanlığı’nda aktif bir diplomasinin sergilenebileceğinin örneğini yaşıyoruz. Meclis’teki milletvekillerinin çalışmalarıyla da, yasalarla ilgili özenli çalışmayla bir duruş ortaya koyduğumuza inanıyorum. İş yapma konusunda oldukça verimli olduğumuzu düşünüyorum. Sadece bunları anlatmaya vakit ayıramıyoruz. Bu bizim daha iyi yapmamız gereken şeylerden biri.”
“Linç kültürünün kimseye faydası yok”
Son zamanlarda sosyal medyadaki bazı paylaşımların linç kültürünü beslediğine dikkat çeken Jale Refik Rogers, siyasiler olarak topluma örnek olmaları gerektiğini söyledi. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla insanlar yüz yüzeyken söyleyemeyeceği şeyleri, klavye arkasında çok daha rahat yazabildiğine dikkat çeken Rogers, bunu olumsuz bir gelişme olarak yorumladı. HP Girne Milletvekili, “Bu linç kültürünün kimseye faydası yok. Siyasiler de buna çanak tutmamalı. Hepimiz bu işi memleketimiz ve toplumumuz için yaptığımızı unutmadan, bu sorumluluk bilinciyle hareket etmeliyiz. Siyasiler olarak öncelikle bizlerin örnek olması önemli. Toplum da dikkat etmeli. Eleştirmek normal ama eleştiri dozunu doğru ayarlamak gerekir.” dedi.
“Suni gündemlerle uğraşmak yerine ülke için ne yapabileceğimizi düşünmeliyiz”
“Erken seçim olur mu?” sorusunu da yanıtlayan Jale Refik Rogers, erken seçimin bu ülkeye faydası olmayacağını, hükümetlerin sürekliliğine, uzun soluklu olmasına odaklanmanın gerekliliğine vurgu yaptı. Rogers soruyu şu sözlerle yanıtladı: “Bu türden bir tartışma ortamı yaratmanın hiçbirimize yararı olacağını düşünmüyorum. Suni gündemler yaratılmaya çalışılıyor. Bir yandan da Cumhurbaşkanlığı seçimi her şeyin önündeymiş gibi de bir algı yaratılıyor. Bu tip siyasi tartışmalardan uzak durmak gerektiğine inanıyorum. Bu ülke için neler yapabileceğimizi tartışmamız gerekirken bu suni gündemlerle uğraşmayı yanlış buluyorum. Nisan ayında bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var ama önümüzde süre 6 ay. Bu 6 ayı sadece seçim konuşarak ve bir şey yapmadan geçirmek topluma yapacağımız en büyük hakaret olur. Bunun bilinciyle hükümetin var gücüyle çalışmaya devam edip üretmesi gerekir. Yakında bütçe görüşmeleri başlayacak. Bütçenin geçmesi çok önemlidir. Bununla birlikte yaptığımız yasa çalışmaları, Bakanlıkların proje ve çalışmaları hiçbir şekilde sekteye uğramamalıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken diğer bir dikkat etmemiz gereken nokta da şudur; toplumu kutuplaştıran, bölen, linç kültürünü besleyen tartışmalardan, gündemlerden uzak durmalıyız. Birileri bu yolla seçimde avantaj sağlayacağını düşünebilir ama aslında topluma kötülük yapıyor. Tüm siyasetçiler topluma olan sorumluluğunu unutmamalı. Bu bir seçimdir, her parti kendi adayını gösterebilir. Aday olan kişilerin duruşunu, ideolojisini beğenmeyebilirsiniz, başka birini destekleyebilirsiniz ama toplumu bölen ve kutuplaştıran konuşmaların kimseye bir faydası olamaz. Biz Kıbrıslı Türkler farklı görüşlerde de olsak nezaket, hoşgörü gösterir, tartışsak da sonrasında aynı masada oturup sohbet de ederiz. Siyasiler olarak da en büyük sorumluluk bize düşüyor. Geri kalan süreçte de bu bilinçle hareket etmeliyiz.” HP Girne Milletvekili Rogers, parti olarak bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmakla ilgili henüz bir karar verilmediğini, parti tabanıyla toplantılar yapıldığını da sözlerine ekledi. Rogers, hem aday olacak kişinin hem de partililerin görüşlerinin önemli olduğunu dile getirdi.