Halkın Partisi’nden yapılan açıklamada Türkiye ile KKTC arasında bugün var olan sağlıksız ilişkinin düzeltilmesi için uğraş verileceğine, kurulması yeniden gündeme gelen Yurtdışı Koordinasyon Ofisi ile normal olmayan bu yapının daha bir kurumsal hale getirilme tehlikesine dikkat çekildi. Bir yandan hükümet, diğer yandansa Cumhurbaşkanı’na yapılan çağrıda “sizler için Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme talebi sadece ara bölgede savunulacak bir şey değilse Yurtdışı Koordinasyon Ofisi’ne dair antlaşma konusunda farklı bir irade sergileyin ve bu antlaşmayı yürürlüğe koymayın” denildi. Açıklamada “Türkiye’nin en önemli stratejik ortağımız ve müttefikimiz olması, ülkemizin yönetilmesine dair birtakım yetkileri devretmemizi gerektirmez, üstelik bu türden yaklaşımlar müzakere masasında Kıbrıs Türk tarafının elini zayıflatır” denildi.
Bahse konu antlaşma metninde yoruma açık maddeler bulunduğuna dikkat çekilen Halkın Partisi açıklamasında “kurulması öngörülen ofis, antlaşmada kendisine verilen koordinasyon isminden farklı olarak koordine etmenin çok ötesinde yetkiler kullanacak gibi görünüyor. Hükümeti de Cumhurbaşkanı’nı da bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeye davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Türkiye ile KKTC arasında imzalanan ancak KKTC Cumhuriyet Meclisi tarafından Anayasa’nın 90. Maddesi uyarınca henüz onaylanmamış olan Yurtdışı Koordinasyon Ofisi’ne dair antlaşma konusunda Halkın Partisi yazılı bir açıklama yaptı. İlk bakışta gençlik ve spor alanında basit bir yapılanma olduğu düşünülen bu ofisin, özellikle antlaşmada yer alan bazı muğlak hükümler nedeniyle ileride önemli sıkıntılar yaratabileceğine dikkat çekildi. Açıklamada “bir yandan yurtlar inşa etmek ve işletmek, diğer yandansa gerekli kampları kurmak ve işletmek gibi yetkilerle donatılacak olan bu ofis kısa süre sonra yeni bir Yardım Heyeti yapılanmasına dönüşebilecektir. Gençlik ve spor alanındaki plan ve programları ilgili bakanlığımız değil de bahse konu koordinasyon ofisi belirleyecekse; öte yandan var olan projeleri yasalarımıza göre Gençlik Dairesi denetlemekle yükümlüyken bu denetleme görevini de bu ofis yapacaksa o zaman KKTC’deki bazı bakanlıkların varlık nedeni ortadan kalkacaktır. Bugün dünyada bazı konularda yetki devri yapıldığı gözlemlenmektedir ancak bu özellikle uluslararası örgütlerle olan ilişkilerde geçerlidir. Oysa koordinasyon ofisi yapılanmasında bu devrin Türkiye’yi temsil edecek yetkililere yapılacağı anlamına gelen maddeler mevcuttur ve bize göre sakıncalıdır. Kaldı ki gerek Kıbrıs müzakerelerinde gerekse çeşitli uluslararası örgütlerde eğitim, gençlik ve spor konularında temel model yetki devri değil işbirliğidir. Yetki devrinin AB gibi örgütlerde rekabet, gümrük ve tarım politikası gibi konularda yapıldığı ancak bunun da bir başka devlete değil, uluslararası örgüte yönelik bir yetki devri olduğu bilinmektedir” denildi.
Halkın Partisi gençlik ve spor alanlarında Türkiye ile KKTC arasında işbirliği yapılmasını desteklediğini, bu türden bir işbirliğinin hayata geçirilmesinde görevi gerçek anlamda koordine etmek olan bir koordinasyon ofisinin de kurulabileceğini ancak mevcut antlaşmada yer alan düzenlemelerin koordinasyonun çok ötesine geçmesi, herhangi bir karşılıklılık yaklaşımı içermemesi ve bakanlık ve bunlara bağlı bazı dairelerin yetkilerinin bu ofise devrediliyor olması nedenleriyle antlaşmanın değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Açıklamada ayrıca “bugün sıkıntılı olduğu herkes tarafından kabul edilen Yardım Heyeti’ne dair tedbir alınması konuşulurken, hatta ismi değiştirilirken bu gibi antlaşmalarla yeni yardım heyeti benzeri yapılar yaratmak ne KKTC’nin ne de Türkiye’nin yararınadır” da denildi.