Halkın Partisi Enerji Çalışma Grubu, kısa süre önce hükümete yaptığı kablo ile elektrik bağlantısı konusunda adım atmadan önce konunun detaylarını kamuoyu ile paylaşma çağrısını yeniden anımsattı ve hükümeti kablo ile elektrik konusunda halka doğruları söylemesi için uyardı. Açıklamada “Halkın Partisi Türkiye üzerinden kablo bağlantısı ile Avrupa enterkonnekte elektrik ağına dahil olmayı desteklemektedir. Ancak bu, doğru bir zeminde kurulmalı ve bazı soruların cevabı önceden bilinmelidir. Bu enterkonnekte bağlantı tek bir tedarikçiden elektrik alınarak, bir tür bağımlılık ilişkisine dönüştürülmemelidir. Öte yandan bu konuda ilgili Bakanın söylediği şekilde abartılı fiyat ucuzlamalarının olmayacağını gördüğümüz için elektrik konusunun da su konusu gibi planlama yapılmaksızın, beylik laflarla geçiştirilmemesi gerektiğine vurgu yapıyoruz. Bizim için bu elektrik bağlantısının nasıl yapılacağı, kendi elektrik üretme kapasitemizin ne olacağı, Kıb-Tek’in bu yapının neresinde hangi rolü üstleneceği, alımın AKSA örneğinde olduğu gibi garantili alım şeklinde mi olacağı ve fiyat belirlemede hangi somut ve ölçülebilir unsurların esas alınacağı önemlidir” denildi.
Halkın Partisi Enerji Çalışma Grubu tarafından yapılan açıklamada şu unsurlara dikkat çekildi: “Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi sonucu “25 kuruşlara halkımız evinde elektrik tüketecek” derken aşağıdaki tablodaki ekonomik hesaplamaları yapmadığını görmekteyiz. Halkın Partisi, Parti Programında ve yaptığı açıklamalarda, Türkiye üzerinden Avrupa enterkonnekte elektrik ağına dahil olmayı desteklediğini belirtmiştir. Fakat, böyle bir projenin teknik ve ekonomik olarak yapılabilirliğinin kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerektiği göz ardı edilmemelidir. Türkiye’den su getirilmesi örneğinde olduğu gibi Halk iradesini yansıtmayan bir hükümetin neyin altına imza attığını bilmeden halk adına taahhütler üstlenmesinin son derece sağlıksız olduğunu ve bu ülkenin yararına olmadığını düşünüyoruz. Bu enterkonnekte bağlantı tek bir tedarikçiden elektrik alınarak, bir tür bağımlılık ilişkisine dönüştürülmemelidir. Kablo projesi bitiminde, bizi sıkıntıya sokabilecek ve geçmişte bu konuda acı tecrübeye sahip olduğumuz garantili alım benzeri modellerden kaçınılmalıdır. Kablo projesinde hangi maliyetlerin ne kadar olacağı, ve elektrik enerjisinin KKTC’ye ne kadara mal olacağı, baştan dikkatlice düzenlenip netleştirilmelidir.”
8 Eylül 2016’da yayınlanan “Kablo ile Elektrik Konusu Karara Bağlanmadan Kamuoyu ile Paylaşılmalıdır” başlıklı açıklamamızda yönelttiğimiz ve henüz hükümet yetkilileri tarafından cevaplanmayan soruları anımsatmak isteriz. Bu sorulara ek olarak, Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi sonucu “25 kuruşlara halkımız evinde elektrik tüketecek” derken aşağıdaki teknik hesaplamaları yapmadığını görmekteyiz.
Unsurlar | Maliyet (Krş/kWs) |
Türkiye’de Üretim | 15 |
Türkiye’de İletim | 2 |
Kablo Finansman | 8 |
Kablo Bakım | 1 |
Kablodaki Kayıplar | 1 |
Teknecik’e Ulaşım Toplam | 27 |
Teknecik’ten İletim | 2 |
Dağıtım | 11 |
Soğuk Yedekleme | 3 |
Genel Toplam | 43 |
En iyimser senaryoda bile tüm maliyet unsurlarını topladığımız zaman, evlerimize ulaşacak olan elektrik enerjisinin maliyeti Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın vaat ettiği 25 Krş/kWs değil aslında 43 Krş/kWs olacağı görülmektedir. Bu iyimser senaryoya aşağıdaki ek maliyet unsurları dahil edilmemiştir:
Yukarıda detaylandırdığımız maliyet unsurları söz konusuyken, eski siyaset anlayışıyla popülizm yaparak halkı gerçek dışı vaatlerle kandırmaya son verin. Türkiye ve dolayısıyla Avrupa enterkonnekte elektrik ağına bağlanmamız konusunda, stratejik, teknik ve ekonomik olarak tüm detaylar kamuoyu ile paylaşılmalı ve geri dönüşü olmayan bu önemli konuda doğru karar verilmelidir.
Yenilenebilir Enerji (Uygulama ve Denetim) Tüzüğü’nde yapılması düşünülen değişiklik ile güneş enerji sistemlerinden ihtiyaç fazlası olarak şebekeye verilecek elektriğin en düşük konut tarifesinden, yani bugün için 40 Krş/kWs’tan, KIB-TEK tarafından satın alınma zorunluluğu getirilmesi öngörülmektedir. Bu zorunluluk ve Türkiye’de üretim fiyatlarının 15 Krş/kWs olduğu bilgisi ışığında, olası üretim fazlasını Türkiye’ye nasıl satabileceğimiz sorusunun da sayın Bakan tarafından yanıtlanması gerektiğini düşünüyoruz.”