Dome Otel yönetimi ile biraraya gelen Halkın Partisi yetkilileri yıllardır verilen mücadele ve gelinen durum hakkında bilgi aldı. Görüşme ertesinde Halkın Partisi’nden yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi:
Bir kurum sırf zarar ediyor diye elden çıkarılmamalı, önce reform niteliğinde adımlar atılarak kurumların kurtarılması ve akılcı şekilde işletilmesinin denenmesi gerekir. Halkın Partisi parti programında özelleştirmeye dair duruşumuzu izah ederken şu sözlere yer verilmektedir: “Bizler istikrarsız ve sürdürülemez bir yapıya sahip olan kamu kurum ve kuruluşlarının öncelikle yasal ve yapısal reformlarla iyileştirilmesi ve ayağa kaldırılması gerektiğini savunuyoruz.” Bu açıdan Dome Otel çalışanlarının gerçek bir dayanışma örneği sergileyerek kendi kurumlarına sahip çıkmış olmaları toplum açısından çok önemli bir örnek oluşturmaktadır.Bu toplumun Dome Otel örneğindeki gibi başarı öykülerine ihtiyacı vardır. Oteli zarar eder noktadan alıp bugün yatırım yapabilen ve kara geçen bir kurum haline dönüştüren çalışanlar, her zarar eden kurum satılmalı ya da bir biçimde elden çıkarılmalı yaklaşımının doğru olmadığını bir kez daha kanıtlamışlardır.
“Sırf Zarar Ediyor Diye Kurumlar Elden Çıkarılmamalı”
Çalışanların sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı ödemelerinin yatırıldığı, devlete olan verginin ödendiği bir yapının ortaya çıkarılmış olmasının Halkın Partisi’nin iki temel ilkesinden biri olan sosyal adalet ilkesi açısından da çok önemli olduğuna dikkat çekilen açıklamada “bu kurum geçmişte farklı hükümetler döneminde birilerine rant yaratmak için elden çıkarılmaya çalışıldı. Verilen hukuk mücadelesinin de kazanılmış olması ayrı bir mutluluk. Ancak toplumsal yararı esas alan bu türden bir işletmenin mahkemelerde zaman, enerji ve kaynak harcamasına neden olan bu yaklaşımlar kabul edilemez. Gelmiş geçmiş Hükümetler, gerçek ve bütüncül bir turizm vizyonu ile bu türden kurumlara destek olacaklarına maalesef köstek oldular. Gelinen noktada, siyasi erk toplumsal yararı düşünmeli ve olası yatırım planlarının yapabilabilmesine imkan vermek için Dome yetkililerine sözleşmenin uzatılması bağlamında öngörülebilir bir yol haritası çizmesi gerekir. Ancak görünen o ki hükümetin böyle bir vizyonu yok, hükümet Dome Otel yetkilileriyle görüşme dahi yapmıyor” denildi. Bugüne değin hükümetlerin sırf zarar ediyor diye kurumları elden çıkarma yoluna gittikleri ve akılcı birtakım yatırımlarla iyi bir yönetim tesis edip kurtarma yoluna gitmeyi tercih etmediklerine de işaret edildi.
Görüşmede bir konuşma yapan Halkın Partisi Başkanı Kudret Özersay “Halkın Partisi programına göre önce eldekine sahip çıkmak yoluna gideceğiz, akılcı yatırımlarla ve işletme ile kurtarma yoluna gideceğiz. Burada çalışanların tutumu, örgütlü yapıları olan sendikaların tutumu da çok önemli elbet. Örneğin Dome Otel’de sendikanın “birisi nerden bulursa bulsun bize istediğimiz parayı versin” gibi bir yaklaşım yerine kurumun menfaatlerini esas alan ve bu uğurda fedakarlık gösterebilen bir tutum ortaya koymuş olması asıl belirleyici unsurlardan birisi. Üreten ve örnek olan her kurumumuz ülkemize dair umudumuzdur. Yani herkes elini taşın altına koyarsa ve sahiplenirse, başarı gerçekten mümkündür. Bizim de anlayışımız budur, hükümete geldiğimizde izleyeceğimiz yol da budur” dedi. Halkın Partisi görüşmeye Parti Başkanı Kudret Özersay, Genel Sekreter Tolga Atakan ve Merkez Yürütme Organı üyelerinden Jale Refik Rogers, Cemre Günsel Esengin ve Kemal Bağzıbağlı katıldı.