TÜRKİYE’YLE KARŞILIKLI SAYGIYA DAYALI BİR KARDEŞLİK İLİŞKİSİNE ÖNEM VERİYORUZ” 

Halkın Partisi, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları’yla bir araya geldi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun liderliğindeki heyette, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da olduğu yedi belediye başkanı yer aldı.
Atatürk’ün partisini KKTC’de ağırlıyor olmaktan memnuniyet duyduklarını belirten HP Genel Başkanı Kudret Özersay, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle, Türk halkıyla ve oradaki siyasi partilerle yakın iş birliği ve diyalog halinde olmayı önemsediklerini söyledi. Özersay, “CHP’nin KKTC’ye yaptığı bu ziyareti de çok önemli buluyoruz. Daha önce Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun heyetiyle yaptığı ziyarette iyi bir diyalog başlangıcı olmuştu.  Sayın belediye başkanlarının yaptığı bu ziyaretin de diyaloğun ilerlemesine katkı koyacağına inanıyorum. Halkın Parti, Atatürkçü, laikliği, demokrasiyi ve insan haklarını önemseyen bir siyasi parti olarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve siyasi yolculuğunu yakından takip ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti’yle karşılıklı saygıya dayalı kardeşlik ilişkisine önem veren bir siyasi partiyiz. Bunun için Türkiye’de yapılacak seçimler ve kimin iktidar olduğu elbette Türkiye’deki seçmenin meselesidir. Ama siyasi partilerin yolculuğu ve seçimler bağlamında birbirimize karşılıklı saygı temelinde, bazı hassasiyetlere dikkat ederek hareket etmemiz gerektiği de aşikardır” diye konuştu.

“KIBRIS TÜRK HALKININ KENDİ KENDİNİ YÖNETMESİNE TÜRKİYE’NİN VERECEĞİ DESTEĞİ ÖNEMSİYORUZ”

Halkın Partisi’nin 2016’da kurulmuş genç bir siyasi parti olarak üç yıla yakın hükümette kaldığı, geçen bir yıllık süreçte de yapıcı bir muhalefet anlayışıyla görevini sürdürdüğünü aktaran Kudret Özersay, belediyeler ve yerel yönetimler konusunda, Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı ve yapısal sorunlar nedeniyle KKTC’de ciddi sorunlar yaşandığına işaret etti.  Özersay sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun bir boyutu belediyeler konusunda gerekli reform çalışmalarının tamamlanamamış olmasıdır. Diğer neden ise belediyelerimizin yaşadığı ciddi mali sıkıntıdır. Merkezi yönetimin, hükümetlere olan desteği yanında belediyelere de Türkiye’deki yerel yönetimlerin vereceği desteği çok önemsiyoruz ve bu desteği yanımızda hissetmek istiyoruz. Bazı belediyelerin ikili ilişkilerinde bu desteği görüyor ve memnuniyet duyuyoruz. Kıbrıs Türk Halkı geçen yıllar içinde kendi kendini yönetmeyi kimliğinin bir parçası haline getirerek bu noktaya geldi. Bundan sonraki ilişkimizde de Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmesine Türkiye’nin vereceği destek bizim için son derece önemli. Çünkü bu destekle, bu coğrafyada yani Doğu Akdeniz bölgesinde Kıbrıs Türk Devleti’nin mevcudiyeti Türkiye Cumhuriyeti’ne de güç katacaktır diye düşünüyorum.”