Ülkemizde genel olarak hesap sorulmadığını, hesap sormak isteyen çıktığında ise eski siyaset anlayışına sahip olanlarca hemen olumsuz tepki gösterildiğini dünkü olay bir kez daha herkese göstermiştir.Şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim olan yerde Yüksek Yönetim Denetçisi tarafından sorulan sorulara böyle bir tepki verilemez. Üstelik bu sadece ilgili Bakanın değil genel anlamda hükümetin zan altında kalmasına neden olan bir durum yaratmaktadır.Tartışmayı başka yere çekip sorulardan kaçıldıkça, cevaplar geciktikçe gizlenen bir şey olduğu şüphesi de artmaktadır.
Genel anlamda Hükümet, özelde ise ilgili Bakan kendilerini denetlemekle görevli anayasal bir kurumu sorgulamaya çalışmak yerine sorulan sorulara derhal kamuoyu açısından tatminkar yanıtlar vermek zorundadır.Hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve hesap verebilirlik bunu gerektirir.Oysa dün hükümet ve ilgili bakan tarafından yapılan açıklamaların usul tartışmalarını ön plana çıkarıp, bu içeriği gizlemeye ve bu soruları cevaplamaktan kaçınmaya dönük olduğu çok aşikardır.Gizlemeye çalıştığınız bir şey yoksa derhal ve kapsamlı açıklama yapın ve özellikle de sorulan soruları cevaplayın. Yüksek Yönetim Denetçisi, adı üstünde yönetimi, hükümeti denetlemekle sorumludur.Bu denetimi tabii ki kurallar çerçevesinde yapmalıdır.Ancak Denetçi’nin soruları usulüne uygun şekilde sorup sormadığı tartışması bize göre ikincil önemdedir.
İhalesiz, herhangi bir kritere tabi olmaksızın, keyfi bir biçimde ve üstelik de yurt dışından bu oranda yüksek bedeller karşılığında bir hizmet alınması akıllara Yüksek Yönetim Denetçisi tarafından sorulan soruların ötesinde başka soruları da getirmektedir.
Halkın Partisi daha dün açıkladığı programında ülkedeki yozlaşmanın, kamu kaynaklarının boşa harcanmasının önüne geçilmesinin ancak şeffaflıkla ve hesap verebilir bir yeni siyaset anlayışıyla mümkün olabileceğine dikkat çekmişti.Parti Programımızda aynen şöyle denilmektedir: “Birçok alanda yapılan kamu ihalelerinin şeffaf, rekabetçi ve etkin bir sistem çerçevesinde yapılması için ivedilikle Kamu İhale Yasası yürürlüğe konulmalıdır…Mevcut Devlet İhale Tüzüğü’nde belirtilen ve Bakanlar Kurulu’nun Tüzük kapsamı dışında ihalesiz şekilde keyfi olarak yapabildiği ‘özelliği olan ihaleler’ Kamu İhale Yasası çerçevesi içerisine alınmalıdır.
Dün yapılan tartışmalar bugün bu ülkede ihtiyacımız olan en önemli hususlardan birinin Halkın Partisinin temel hedeflerinden iyi yönetim ilkesini hayata geçirmek ve bu eski siyaset anlayışından kurtulmak olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.