“BÜTÜNLÜKLÜ BİR YAKLAŞIMLA YENİDEN GÖRÜŞÜLMELİ”-Denetimli Serbestlik

“BÜTÜNLÜKLÜ BİR YAKLAŞIMLA YENİDEN GÖRÜŞÜLMELİ”-Denetimli Serbestlik

“BÜTÜNLÜKLÜ BİR YAKLAŞIMLA YENİDEN GÖRÜŞÜLMELİ” Halkın Partisi “denetimli serbestlik” yaklaşımını ilke olarak desteklemekle birlikte bunun bütünlüklü ve doğru uygulanmaması durumunda mevcut yasa önerisindeki muğlaklıklar nedeniyle ciddi sıkıntılar yaratabileceğini düşünmektedir. “Denetimli serbestliğin” sadece bir yasaya indirgenmesi durumunda birtakım olumsuzluklar da beraberinde gelecektir. Bu nedenle Cumhuriyet Meclisi’nden geçen yasa önerisinin bir yandan bağlantılı diğer yasal düzenlemelerin ve tadilatların yapılmasına, diğer yandansa birtakım haksızlıklara ve istismarlara neden olabilecek alt-yapı eksikliklerinin giderilmesine değin yürürlüğe konulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda gerek Meclis’in gerekse hükümetin bu eksikliklerin giderilmesi çalışmalarını yapmaları için mevcut yasa önerisinin Cumhurbaşkanı tarafından Meclis’e geri gönderilmesini talep ediyoruz. Ülkemizde suçların cezalandırılması anlayışında önemli bir değişiklik yaratacak olan ve geçtiğimiz gün Meclis Genel Kurulu’ndan oybirliği ile geçirilen “Uyuşturucu Madde Bağımlıları ve Kullanıcıları Hakkında Denetimli Serbestlik Yasa Önerisi”nin yasalaşmasının bağımlı ve kullanıcı olan kişilerin topluma yeniden kazandırılması açısından oldukça önemli olduğunu ve uygulanabilir bir denetimli serbestliğin ülkemizdeki ceza infaz yöntemini çağdaş hukuk anlayışı seviyesine yükselteceğini düşünüyoruz. Fakat bugün modern ceza infaz sistemlerinin birçoğunda yer bulmuş olan “denetimli serbestlik” uygulamasının doğru temeller üzerine kurulmaması, altyapı eksikliklerinin giderilmemesi ve mevcut diğer yasalarda değişiklik gerektiren durumlarla birlikte bütünlüklü olarak düzenlenmemesi hallerinde tedavisi ve ıslahı düşünülen kişilerin daha fazla mağdur olmasına sebep olunabilecek ve toplum yaşamını da olumsuz etkileyerek daha en başından istismara açık bir sistem haline dönüştürebilecektir. Mevcut önerinin yasalaşma çalışmaları devam ederken eş zamanlı olarak sağlık sistemindeki alt yapı eksikliklerinin giderilmesine yönelik çalışmaların yapılması da elzem olup, tek başına mevcut önerinin yasalaşması, yasanın genel gerekçesinde yer alan kişilerin tedavi edilerek topluma kazandırılması prensibinin gerçekleşmesine yardımcı olmayacak, tam aksine bağımlı ve kullanıcı kişilerin devlet eliyle tam teşekküllü hastanelerde tedavi edilme haklarını dahi elinden alabilecektir. Bu hususta yıllardır çalışmalar yapan Polis, Hukuk Dairesi ve Devlet Hastanelerimizin de endişelerine kulak verilmesi ve bir yandan kamu düzenini koruyarak diğer yandan kişilerin sosyal ve ekonomik ortamlarından kopmadan sağlıklı bir şekilde tedavi edilmesi arasındaki hassas dengenin iyice gözetilmesi gerektiği inancındayız. 21/03/2016 tarihinde Meclis Genel Kurulu’ndan geçirilen mevcut Yasa Önerisi değerlendirildiği zaman ilk göze çarpan “denetimli serbestlik yönteminin” uygulanabilmesinin usul ve esaslarını belirlemekte yetersiz kaldığı ve hatta “kullanıcı” ve “bağımlı” kişi tanımlamasının nasıl yapılacağına ilişkin açık hükümler içermekte dahi eksik olduğunu görmekteyiz. Bu yasa önerisi çalışmaları yapılırken ülkemizin sağlık sisteminin ve mahkemelerimizin işleyişinin de bu Yasa Önerisi çerçevesinde düzenlenmesi gerekliliği karşısında Meclis veya komitelerde diğer ilgili yasaların tadili ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığını görüyoruz. Mevcut Yasa Önerisinin yürürlüğe girmesinden önce Ceza Yasası’nda tadilat yapılması ve özellikle “ceza türleri” başlığı altında düzenlenen cezalara yenisinin eklenmesi ve Ceza Muhakemeleri Usul Yasası’nda mevcut olan diğer birçok usul değişikliklerinin de (tutuklama, duruşma süresince tutuklu yargılanma vb.) yapılması gerekmektedir. Bunlar yapılmadan genel yasanın dışında yapılan özel yasalarla yeni ceza türleri belirlenmesi sakıncalıdır. Keza Uyuşturucu Maddeler ile ilgili Yasaları Tadil Eden ve Düzenleyen Yasa olan 4/1972 sayılı yasanın da bu öneri ile uyumlaştırılması ve mevcut yasada gerekli tadillerin yapılması zorunlu iken tüm bunlar yapılmadan önerinin yasalaşması doğru değildir. Denetimli serbestliğin başarısı, bu hizmetleri yerine getirecek birimlerin ve bu birimlerde çalışacak kişilerin uzmanlıklarına, verilecek hizmetin altyapı çalışmalarının hazır olmasına ve denetimli serbestlik uygulamasına ilişkin şartların mahkemelerimiz tarafından çok iyi bir şekilde belirlenmesine bağlıdır. Bu yasa önerisinde bunların ciddi bir şekilde düzenlendiğini söylemek mümkün değildir. Ülkemizde bağımlı kişilerin tedavisi hususunda uzman doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve diğer sağlık personelinin azlığı, en başta bu sistemin kurulmasının önündeki ciddi bir zaafiyettir. Kişiye bağımlı olduğu raporunu verecek doktor ile denetimli serbestlikten yararlandıktan sonra tedavi olduğu hususunda rapor yazacak doktorun aynı kişi olması sonucunun ortaya çıkması ciddi sakıncalar doğuracaktır. Devlet hastanesinde halihazırda bu konuda oluşturulmuş bir alt bölüm olmadığı gibi, ayrı bir yapılanmaya gidilmeden bu yasanın çıkarılması yasanın başarısız olmasına sebep olabilecektir. Rehabilitasyon sürecini geçirecek olan kişinin, bu tedaviyi devlet kurumlarından değil de bağımlı tedavisi yapan özel muayenehanelerde de alabilmesi suiistimallere açık bir yapı oluşturacaktır. Bu muayenehaneleri kimlerin denetleyeceği ve uzmanlıkların nasıl belirleneceği konusunda herhangi bir düzenlemenin mevcut olmaması bu yasanın amacını aşmasına sebebiyet verecek hem bağımlı kişinin tedavi olmasını sağlamayacak hem de toplum vicdanını yaralayacaktır. Suçlu kişilerin ücret ödemeksizin devlet eliyle bu hizmetten yararlandırılması sağlanması, dar gelirli kimselerin bu uygulamadan yararlanabilmesinin önünü açacak düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Devletin tüm kişilere eşit imkanlar sağlamasının tek yolu da bu uygulamanın uzman kadrolar eşliğinde devlet eliyle verilmesidir. Aksi takdirde temelleri oturmamış ve/veya gerçekten bir tedavi süreci sunmayan bu yasa ile kişi doğru şartlarda tedavi sürecine başlamayacağı için kendisine tanınan bu hakkı doğru kullanamayacak ve bu hakkını kaybedecektir. Biz, Halkın Partisi olarak, bağımlı veya kullanıcı olarak değerlendirilebilecek bu kişilerin cezasını toplum içerisinde, toplumdan ve ailesinden kopmadan toplumla irtibat halinde çekmesinin doğru olduğu düşüncesindeyiz. Fakat mevcut yasa önerisindeki eksiklikler ve sağlık ve hukuk sisteminde olması gereken bütünlüklü düzenlemelerin yapılmaması denetimin sağlanması açısından sorun yaratabilecek nitelikte olup, topluma daha çok zarar verebilecek, adalet duygusunu zedeleyecektir. Halkın Partisi olarak, denetimli serbestlik uygulamasının getirilmesinin çağdaş hukuk reformu yapılması açısından gerekli bir adım olduğu düşüncesinde olmakla birlikte sağlık ve adalet sisteminin bu yasaya hazır hale getirilmeden, uzman kadrolar oluşturulmadan, devlet bütçesinden kaynak ayrılmadan, bağlantılı yasalar tadil edilmeden, var olan tüm bu eksiklikler düzenlenme altına alınmadan mevcut yasa önerisinin yasalaşmasının ciddi mağduriyetler ortaya çıkaracağı gerçeğinden hareketle Cumhurbaşkanı’nın mevcut yasa önerisini bir kez daha görüşülmek üzere Meclis’e iade etmesi gerektiğini düşünüyoruz.