Halkın Partisi Genel Sekreteri Tolga Atakan “Meşhur “Bird Airlines” uçuyor demiştik ya, uçmuş aslında. Ama tepetaklak !” diyerek şu açıklamayı yaptı.

13 Kasım 2016 tarihinde basına düşen açıklamada şu bilgiler vardı;
“Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, konu ile ilgili yaptığı açıklamasında, Bakanlık nezdinde yapılan yoğun çalışmalar ve istişareler neticesinde, “Bird Airlines”ın KKTC’ye uçuş yapması için gerekli izinlerin verilmesi kararının alındığını belirtti.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığından verilen bilgiye göre, Dürüst, bir süreden beridir, hükümet kararı ile KKTC’ye yeni bir havayolu şirketi arayışında olduklarını, birçok havayolu şirketinden teklifler alındığını ve en uygun şartları sunan Bird Airlines havayolu şirketine KKTC’ye uçuş izninin verilmesine karar verdiklerini belirtti.
Dürüst, “Amacımız, en çok tercih edilen havayolu ulaşımında alternatif yaratarak, hem kendi vatandaşlarımıza uygun koşullarda ve kolay seyahat edilebilir bir ortamın yaratılması, hem de KKTC’ye seyahat edecek olan gerek turist gerekse de öğrencilere kolaylık sağlayarak daha uygun koşullarda KKTC’ye seyahat etmelerini sağlamaktır” dedi.
Bakan Dürüst, Bird Airlines yetkilileri ile yaptıkları görüşmelerde, Ercan-İstanbul, Ercan-Ankara, Ercan-Trabzon, Ercan-Gaziantep, Ercan-Antalya, Ercan-Hatay, Ercan-Adana ve Türkiye aktarmalı 3’ncü dünya ülkelerine yönelik seferler konusunda mutabakata vardıklarını belirterek, en kısa süre içerisinde seferlerin başlatılacağını belirtti.”

Sonrasında Halkın Partisi yaptığı araştırmalarda aslında böyle bir hava yolunun var olmadığını ortaya çıkarmış ve var olmayan bu şirkete hangi kriterlere dayanarak izin verildiğini sorgulamıştı. Bunun üzerine çelişkili açıklamalar yapılarak konu geçiştirilmişti.

21 Ağustos 2017 tarihi itibariyle “Bird Airlines” adlı şirketin TC Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne hiç bir başvurusunun OLMADIĞINI tespit ettik. Gerçekte var olmayan bu şirkete izin verildiği ortaya çıktığında ilgili bakan “izin süreci devam ediyor kısa sürede izinler tamamlanacak” demişti. Şimdi öğreniyoruz ki şirketin var olmadığı gibi izin almaya yönelik bir süreç de hiç olmamış.

Bakan Dürüst’ün en ufak bir araştırma yapmadan, gerçekte iç var olmayan bir şirkete bu izini neden ve nasıl verdiğini inanın çok merak ediyoruz. Son derece önemli, teknik bir bakanlığın kadrosunda bu gibi durumlarda ne yapılması gerektiğini bilmeyen, nasıl prosedürlerle hareket edilmesi gerektiğini bilmeyen kişilerin olduğunu görmek üzücü. Böylesine önemli mevkilerde bulunan kişilerin “iş yapar görüneyim” gailesi ile attıkları adımların bedeli ağır olmaktadır. Ulaşımın çok önemli bir konumda olduğu ülkemizde yaşanan mevcut ulaşım sorunlarının bu gibi iş bilmez yaklaşımlarla çözülmesinin mümkün olmadığını her geçen gün halk olarak bedel ödeyerek görüyoruz, yaşıyoruz. Ülkemizin itibarını hiçe sayan, bizleri dalga konusu yapan bu sürecin hangi düşüncelerle yaşatıldığını bakanın bizlere açıklamasını bekliyoruz. 

Bu noktada sorularımızı yineliyoruz;

1. Açıklamanızda yer verdiğiniz yoğun çalışmalar ve istişareler ile dolu süreç gerçekte hiç var olmayan bir şirket için mi harcandı ?
2. Böyle bir arayış süreci olmuşsa bu neden şeffaf bir şekilde duyurulmadı ? Kriterler ve şartlar net olarak kamuoyu ile paylaşılmadı.
3. Bu süreçte kaç şirket ile görüşüldü ? Elenen şirketler neye göre elendi, bu gerçekte var olmayan şirket neye göre seçildi ?
4. İzin süreci öncesi herhangi bir araştırma yapmaya ihtiyaç duymadığınız bu şirketi sonrasında araştırdınız mı ?
5. Bu şirketin TC Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapıp yapmadığını araştırmak aklınıza gelmedi mi ?
6. Ülkemizin ulaşımına yönelik vizyonunuz bu mu ?