Halkın Partisi Merkez Yürütme Organı üyesi ekonomist Kemal Bağzıbağlı gündeme dair ekonomik değerlendirmeler yaptı. Bağzıbağlı şunları söyledi; “Bakanların birbirini suçladığı, yolsuzlukların, usulsüzlüklerin, arazi peşkeşlerinin, rüşvetlerin sürekli gündem olduğu günlerden geçiyoruz. Böylesi bir ortama yatırımcı güven duyup para mı koyar? Bu şekilde kötü devam eden her gün ülke itibarımız zedelenmekte, ekonomimize güven azalmaktadır. Yerli ve yabancı yatırımcıların ülkemize dair güveni yok olmaktadır. Bu da doğal olarak ekonomimizin gelişmesi, istihdamların artırılması için olmazsa olmaz olan yatırımların azalmasına neden olmaktadır. Bu kötü durumdan kurtulmamızın tek bir yolu var o da ivedi şekilde yapılacak bir erken seçimdir. Halkın iradesi ile göreve geldiğimiz zaman yatırımcının güvenini artıcı, yatırım iklimini iyileştirici çözüm önerilerimizi uygulamaya koyacağız.”
Bağzıbağlı sözlerine şu şekilde devam etti: “Dünyada 190 ülkede yapılan İş Yapabilirlik Raporu’na baktığımızda ülke sıralamasında 109’uncu sırada olduğumuzu görüyoruz. Aynı listede Güney Kıbrıs 64’üncü, Türkiye 55’inci sıradadır. Ülkemizin yatırım iklimini iyileştirmek, rekabet edebilirliğini artırmak için yapılması gereken birçok icraat varken hükümetin hiç oralı olmaması, tek derdinin yandaşlara menfaat dağıtmak ve bu şekilde günü kurtarmak olması kabul edilebilir değildir. Halkın Partisi olarak göreve geldiğimiz zaman yatırım iklimini iyileştirmek için uygulamaya koyacağımız icraatlar parti programımızda ve yaptığımız basın açıklamalarında kapsamlı bir şekilde yer almaktadır.”
E-devlet Sistemini İvedilikle Uygulamaya Koyacağız
Kuzey Kıbrıs Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) tarafından yayınlanan İş Yapabilirlik Raporu’ndan rakamlar paylaşan Kemal Bağzıbağlı şu detaylara değindi: “Estonya bilgi teknolojilerinde, yani bilişimde çok ileri olan örnek bir ülkedir. Teknolojiye verdikleri önem iş yapabilirlik sıralamasında 17’inci olmalarından bellidir. Estonya’nın bu başarısı elektronik devlete (e-devlet) verdiği önemden gelmektedir. Bizde ise yıllardır e-devlete geçilecek diye halk kandırılmaktadır. Bizim halkımıza verdiğimiz taahhütlerden sadece bir tanesi ivedilikle e-devlete geçmektir. Bunu hazırlıklarını şimdiden yapmaktayız.
E-devlete geçtiğimiz zaman ne olacak diye sorarsanız, iş yapabilirlikte yaşanılan hantallık azalacak, bürokratik engeller giderilecek. Örnek verecek olursak, şu an ülkemizde yeni bir işletme açmak için gerekli prosedür sayısı 17, gereken gün sayısı da 23’tür. Bu önemli rakamlar Güney Kıbrıs’ta sırasıyla 6 ve 8 iken Türkiye’de 7 ve 6.5’tir. Bu kısa süre ve işlem sayıları yatırımcıya cazip gelmekte, yatırımlar ve istihdam artmakta, ekonomik canlanma yaşanmaktadır. Halkın Partisi olarak, e-devlet sistemini gerçek anlamda uygulamaya koyarak, ülkemizdeki bürokrasi hantallığını azaltacağız.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından yayınlanan Rekabet Edebilirlik Raporu’nda iş yaparken karşılaşılan en problemli faktörlerin ilk sıralarında her zaman verimsiz devlet bürokrasisi yer almaktadır. E-devlet uygulaması, bu önemli sorunu giderici en temel unsurdur. Ülkemizin küçük ölçeğini avantaja dönüştürerek, çağımızda standart hale gelmiş elektronik devlet uygulamasına geçeceğiz.”
Vergi Politikalarımız ile Yatırım İklimini İyileştireceğiz
Bağzıbağlı açıklamalarında ayrıca, Halkın Partisi’nin vergi politikalarına da yer verdi. Bağzıbağlı, “Yatırım iklimini iyileştirmek, yatırıma ve genel olarak ekonomiye yön vermek, yerli ve yabancı yatırımcılarımızın ülkemize güven duymaları ve istihdam yaratıcı yatırımlara daha fazla imza atmalarını sağlamak temel hedeflerimizin arasındadır. Bu hedefe ulaşmak için, parti programımızda da belirtip halkımıza taahhütte bulunduğumuz gibi, vergi matrah dilimlerinde genişletme yaparak vergi oranlarında indirime gideceğiz. Aynı şekilde KDV oranlarında da yine aşağı yönlü düzenlemeler yaparak halkın alım gücüne katkı yapacağız. Sosyal sigorta prim oranlarında da aynı şekilde aşağı yönlü düzenlemeler yapacağız ki özel sektörümüzün içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları aşmasında yardımcı olalım. Ülkemizde yıllardır yapılmayan KDV mahsuplaşması da vergi politikalarımızda yer almaktadır. Şu an ki düzende Maliye’ye giren para kesinlikle geri çıkmamaktadır. Yılın başında yaptığı ithalatın KDV’sini peşin ödeyen bir ithalatçımız, yılın sonunda ödemesi gerekenden daha yüksek vergi ödemişse KDV iadesi almalı, yani Maliye ile mahsuplaşmalıdır. Maalesef bu mahsuplaşma hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Bu yanlışı gidermek hedeflerimiz arasındadır” dedi.