Halkın Partisi Genel Sekreteri Tolga Atakan, “Ulaştırma Bakanı geçen yıl bir şirkete uçuş izni verdiğini söyleyip basına fotoğraflar dağıtarak bununla övünürken, gerçek ortaya çıkınca bu kez izin verme yetkisi olmadığını söylemeye başlamıştır. Özetle Ulaştırma Bakanı Dürüst kendi kendini yalanlar konuma düşmüştür. Her dönem bir başka bakanlık yapabileceğini sanan, yani “hangi bakanlık olsa yaparım, yeter ki bakanlık olsun” anlayışıyla hareket eden siyasilerin ülkeyi ve devleti getirdikleri nokta maalesef budur” ifadelerini kullandı. HP Genel Sekreteri Atakan, geçen yıl yabancı bir şirkete uçuş izni verdiğini açıklayan ancak bahse konu şirketin uçuş yapabilecek lisansa ve imkanlara sahip olmadığının ortaya çıkması ertesinde kendisiyle çelişmek pahasına bu kez “uçuş izni verme hakları olmadığını” söylemeye başlayan Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’ün adeta Halkla alay ettiğini söyledi.
Atakan, Bakan Dürüst’ün Halka özür borcu olduğunu, bunun sadece ülkenin itibarını zedelemiş olmasından ötürü değil aynı zamanda kamuoyunu bilerek yanıltmaya çalışmasından ötürü de gerekli olduğunu vurguladı.
“Hangi Bakanlık Olsa Yaparım” Diyenlerle Ülke bu Hale Getirildi
HP Genel Sekreteri Atakan “Genelde ulaştırma, özelde havacılık ciddi bir iştir. Hangi Bakanlık olsa yaparım diyenlerle ülke maalesef bu hale getirildi. Bir şahıs sırf bakan olacak diye bakanlık bakanlık gezer mi? Üstelik de önceki bakanlık görevindeki müdür ve müsteşarları da sahip oldukları niteliklere bakmaksızın her gittiği yere müdür ve müsteşar yapar mı? Bu nasıl bir anlayıştır? Halkın Partisi iktidarında Bakanlar da, müsteşar ve müdürler de liyakat esasına göre belirlenecek. Bakanlıklarda bakan, müdür, müsteşar olacak kişiler o bakanlıktan anlayan, o konularda eğitim almış olan veya o bakanlığın yetkisine giren meselelerde tecrübeye sahip olan kişiler arasından seçilecek. Geldiğimiz noktada ülke yönetiminde liyakata dayalı böyle bir yönetim anlayışını hayata geçirmemiz kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.
Halkın Partisi tarafından kamuoyu ile paylaşılan açıklamalarında Genel Sekreter Tolga Atakan Ulaştırma Bakanlığı tarafından uçuş izni verilmesi iddiasına dair detaylı ve teknik bilgiler de yer aldı.
Atakan’ın açıklamasının uçuş izni konusundaki spesifik kısmı şöyle:
“Genelde ulaştırma, özelde havacılık ciddi bir iştir. Yıllar yılı türlü acı tecrübeler ile oluşmuş katı kurallar, kılı kırk yaran yönetmelikler, uygulamalar vardır. Bunları değiştiremezsiniz, bunların aksine adım atamazsınız.
13 Kasım 2016 tarihinde ülkemiz basınına düşen bir haberde KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada bakanlar kurulu kararı ile bir süreden beridir üzerinde çalışılan, ülkemize ve ülkemizden uçuş yapacak yeni bir hava yolu bulma arayışının olumlu neticelendiği kamuoyuna duyuruldu. Açıklamada uzun ve titiz çalışmalar sonunda yeni kurulan Bird Airlines isimli hava yolu şirketine KKTC’ye uçmak için gerekli izinlerin verildiğini daha şirketin çok kısa sürede Türkiye’nin 7 farklı kentinden ülkemize direkt uçuşlar yapmaya başlayacağı, aktarmalı olarak da dünyanın çeşitli yerlerine uçulacağı müjdelendi.
Havacılık konusunda sürekli çalışmalar yapan çalışma grubumuzun yakın zamanda bu isimde bir şirket kurulmadığı bilgisini vermesinin ardından yaptığımız kısa bir araştırmada bahse konu Bird Airlines adlı hava yolu şirketinin var olmadığını, herhangi bir uçuş izni veya sertifikasının olmadığını, uçağının olmadığını, ekibinin olmadığını dahası bir merkezinin dahi olmadığını tespit ettik. Kısacası KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst gerçekte var olmayan bir şirkete KKTC’ye uçuş izni vermişti. Sonrasında oluşam kamuoyu baskısı neticesinde bakanlık “bu izinin koşullu olduğu ve şirketin izinlerinin alınma aşamasında olduğunu” açıkladı. Ancak bu bilgi de gerçeği yansıtmıyordu zira ilgili şirketin TC Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne yapılmış bir başvurusu hiç olmamıştı.
Bu tespitimiz sonrası ilgili bakanın kamuoyunu yanıltıcı ve konuyu saptırıcı açıklamalarını hep birlikte takip ettik. Sn. Bakan kendisini hangi konuda eleştirdiğimizi dahi anlamadığı gibi bu konu ile ilgili en ufak bir bilgisinin de olmadığını böylelikle belli etmiş oldu. Kendilerinin uçuş izni vermediğini, bu izini kendilerinin veremeyeceğini söyleyerek aslında kendi kendini de yalanlamış oldu. Daha neye izin verdiğinin farkında dahi olmadığını aslında kendi kendine itiraf etmiş oldu. Bakanın çelişkilerine bir karşılık olması adına bu işin nasıl olacağını kısaca anlatalım böylelikle sn. Bakan ve ekibine de yol göstermiş oluruz;