“TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ’DEKİ MEŞRUİYETİ KIBRIS TÜRKÜ’NÜN İRADESİDİR”
“MİLLİYETÇİ GEÇİNENLERİN BİR KISMI SADECE DEVLETİ SOYARAK RANT ELDE ETME PEŞİNDE”

Hakikat Web TV’de Doç. Dr. Güven Arıklı’nın hazırlayıp sunduğu “Günaydın Hakikat” programının konuğu olan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Mevcut olan gayri meşru hükümet Türkiye ile aramızdaki ilişkiye zarar veriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türkü ile ortak olan ulusal menfaati Kıbrıs Türkü’nün gönlünü kazanmaktan geçer. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki meşruiyeti Kıbrıs Türkü’nün iradesidir. İradenin yok sayılması sonucu kurulan gayri meşru hükümet Türkiye’ye de zarar verir “ dedi.
“MİLLİYETÇİ GEÇİNENLERİN BİR KISMI SADECE DEVLETİ SOYARAK RANT ELDE ETME PEŞİNDE”
Programın başında 15 Kasım Cumhuriyet’in ilanıyla ilgili kendisine yöneltilen soruyu yanıtlayan Özersay “Biz Halkın Partisi olarak KKTC’ye inanan bir partiyiz. Ama bu lafla, sembollerle, sloganla bir yere götürülmez. Gerçekten devleti yüceltmenin ve güçlü kılmanın yolları ortadadır. Demokrasiye ve halk iradesine dayalı bir yönetimle, iyi bir yönetimle bir devleti devlet yapabilirsiniz. Bugüne kadar milliyetçi geçinen kişiler sadece rozet taktılar, törenlere katıldılar ama diğer taraftan devleti soydular, rant elde ettiler, ceplerini doldurdular. Kıbrıs Türk halkı bu kadar yıl bu noktaya gelip devlet sahibi olabilmek için çok mücadele etti. Ama bugün hem yönetilme şekli hem kurdukları ilişki biçimine baktığınız zaman yöneticilerin devlete zarar verdiği ortada. Türkiye ile ilişkilerde de bu böyle. İki devlet söylemine taban tabana zıt hareket ediyorlar. Kıbrıs Türkü’nün verdiği fedakarca mücadelenin karşılığını bu şekilde haketmiyor” şeklinde cevap verdi.

“BU GÜNLER GEÇECEK, BU HÜKÜMET DE SİYASİ KADROLARI DA KALICI DEĞİL”
Mevcut hükümet üyelerinin de kalıcı olmadıklarının farkında olduğunu söyleyen Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Meşru olmayan hükümetin oluşturulması devletin yapısına zarar verdi. İşine gelmeyenler bunu anlamak istemedi. Biz devlete inandığımız için bu hükümetin meşru olmadığının altını çiziyoruz. Şu anda ana muhalefetin yaptığı gibi mecliste bu hükümetin gayri meşru biçimde oluşumuna rıza olursanız kendinizi bir açmazda bulursunuz. Bugünler geçecek. Ne bu hükümet kalıcı, ne de bu partilerin siyasi kadroları kalıcı. İki ayrı devletin savunulduğu dönemde böyle bir siyaset ortaya konulmamalıydı. Bunu da yaparken bir bedel ödemeye hazır olmanız gerekiyordu. Halkın Partisi’nin aldığı karar da bu çerçevede alınmış bir karardı. Şimdi insanlar bunun ne kadar doğru olduğunu şimdi görüyor” dedi.

“ÇÜRÜMÜŞ VE YOZLAŞMIŞ SİYASETİN TA KENDİSİ”
Son günlerde gerçekleşen atama ve görevden alma konularına da değinen Özersay “Bugün seçim yasakları başladı. Neredeyse atadıkları bütün müdürleri görevden aldılar. Yani bütün bu müdürler işlerini yapamıyorlar mıydı? Hepsi mi başarısızdı? Bu görevden atamalar neden yapılıyor sebebi basit; ne kadar çok kişiyi müdür yaparsam o kadar rant elde ederim amacıyla. Bu çürümüş ve yozlaşmış siyasetin ta kendisidir. Bizim yaptığımız yasa değişikliğiyle müşavir atayamıyorlar ama buldukları yeni yöntemle herkesi müdür yapıyorlar. Bir şekilde kendilerine ve yandaşlarına rant elde ediyorlar, devletin kamu düzenine zarar veriyorlar” şeklinde konuştu.
“BÜYÜK BİR REZALET HALİNE GELEN ATAMALARIN AMACI TAMAMEN SİYASİ”
Bu atamaların garantisinin olmadığını söyleyen Kudret Özersay “Belki bir ay kalacaklar görevde buna göre hangi arada hizmet verecekler? Sisteme bile alışamazlar. Buradaki niyet tamamen partililerini küstürmemek için dönüşümlü müdürlük sistemini uygulamak. Bu büyük bir rezalet. Bir iki tanesinde görevini yapamıyor diyebilirsiniz müdürünüzü değiştirebilirsiniz ama hepsini aynı anda değiştirmenizin altında tamamen siyasi bir neden yatıyor” dedi.
 “TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ’DEKİ MEŞRUİYETİ KIBRIS TÜRKÜ’NÜN İRADESİDİR”
Gayri meşru hükümetin topluma karşı bir sorumluluk hissetmediğini söyleyen Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Hükümetin en karakteristik özelliği gayri meşru olduğu için vurdumduymaz olması. Kendilerini sorumlu hissetmiyorlar. Meşruiyeti deniz aşırı aldığına inanan bir gayri meşru hükümet var. Yanlış olan da bu zaten. Türkiye ile aramızdaki ilişkiye daha fazla zarar veriyorlar. “İstediğimizi yaptırıyoruz” diyorlar ama istediklerini yaptıramıyorlar çünkü yapılanların toplumda karşılığı yok. İnsanlar artık törenlere iştirak etmiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türkü ile ortak olan ulusal menfaati Kıbrıs Türkü’nün gönlünü kazanmaktan geçer. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki gücü Kıbrıs Türkü’nün iradesidir. İradenin yok sayılması sonucu kurulan gayri meşru hükümet Türkiye’ye de zarar verir. Bizim derdimiz bu. Çünkü biz devlete inanıyor ve devlete sahip çıkıyoruz” dedi.