KÖSEOĞLU: “YURT DIŞINDA OKUYAN ÇOCUKLARIMIZA DEVLET DESTEĞİ ŞART”
Limasol doğumlu olan Halkın Partisi (HP) Milletvekili adayı Kürşat Şeniz Köseoğlu, kendisini, ülkesini çok seven, toprağına bağlı bir kişi olarak tanımlayarak, “Siyasi görüşüm hümanizmdir” dedi.
Köseoğlu, temelde herkesin insandan yana olduğunu söyleyerek, “Her şey insan içindir. Eğitim, politika, bilim insan içindir” dedi.
Köseoğlu, Kıbrıs TV’de Çelebi Ilık’ın sunduğu Akılda Kalsın programına konuk oldu.
Programa önce kendisini tanıtarak başlayan Kürşat Şeniz Köseoğlu, 30 yıllık bir eğitimci olduğunu ve devletin ve özel sektörün çeşitli okullarında öğretmenlik yaptığını anlatarak, Atatürk Öğretmen Akademisinde, öğretmen yetiştirme bölümünde çalıştığını, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde pedagojik formasyon derslerini verdiğini, şu anda da eğitime katkıda bulunmaya kendi merkezinde devam ettiğini anlattı.
Babası Yücel Köseoğlu’dan da söz eden Kürşat Şeniz Köseoğlu, babasının tarih öğretmenliği yaptığını, BRTK, Dış İşleri gibi yerlerde görev aldığını, tiyatroculuğuyla da halkın sevgisini kazandığını anlattı.
“ÇOCUKLARIMIZIN ALDIKLARI EĞİTİMLE BU ÜLKEDE DEĞERİ OLMALI”
Eğitim sistemi ve eğitim sistemindeki sorunlar hakkında kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Köseoğlu, “Çocuklarımızın ülkesinde kalmasını istiyorsak. Çocuklarımızın aldıkları eğitimle bu ülkede değeri olmalı” dedi. Köseoğlu, çocukların bu ülkede hak ettiği değeri bulamadıklarını anlattı.
Ülkede ara eleman yetişmediğini, zanaatın tercih edilmediğini ifade ederek, eğitimde yapısal sıkıntıların ön planda olduğunu vurgulayan Köseoğlu, bireyi öne alan bir yaklaşımla ezbere dayalı bir eğitim sistemi olmasını eleştirdi.
DEĞERLER EĞİTİMİ ÖNEMLİ
Bugün ezberi öne çıkaran eğitim sisteminde, kimsenin kendini ifade etmekte yeterli olmadığını belirten Köseoğlu, yazılı-sözlü anlatımda bütün ülkenin sınıfta kaldığını dile getirdi.
Sevgi, saygı, yardımlaşmanın unutulduğunu, bunun da toplumsal değerlerin erozyona uğramasına yol açtığını ifade eden Köseoğlu, eğitimde değerler eğitiminin de müfredatta yer almasının özellikle böylesi günlerde çok önemli olduğunun altını çizdi.
EZBERE DAYALI EĞİTİMDEN VAZGEÇİLMELİ
Eğitimde, veri eksikliğine de değinen Köseoğlu, bu nedenle planlama yapılamadığını, rasyonel karar verebilmek için yeterli bilgiye sahip olmanın şart olduğunu söyledi. Ezbercilikten vazgeçerek, yaşayarak öğrenmenin artırılmasının önemini vurgulayan Köseoğlu, yardımlaşmanın bu günlerde çok daha önemli kazandığını ve değerler eğitiminin öneminin arttığını da sözlerine ekledi.
BREXIT’TEN SONRA ÖĞRENCİLERİN GİDECEĞİ KAPILARDAN BİRİ KAPANDI
Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması, kısaca Brexit’ten sonra ülkemizdeki öğrencilerin gideceği kapılardan birinin kapandığını söyleyen Köseoğlu, geçmişteki olanaklara şu anda sahip olunmadığını belirterek, İngiltere’de okumak için ciddi paralara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Buna alternatif kapı olarak Avrupa Birliği’ne üye ülkeler Fransa, İtalya, Almanya, Hollanda gibi ülkelerin daha ulaşılabilir kapılar olduğunu anlatan Köseoğlu, Hollanda’da eğitimin İngilizce olmasının avantajlarından söz ederek, Almanya’da okulların ücretsiz olduğunu, ancak burada Almanca eğitim verildiğini belirtti.
Liselerde Uluslararası diploma programı olan IB’ye hazırlık için bölümler açılmasının önemine de değinen Köseoğlu, önemli üniversiteye çıkış kapılarımızdan birinin de Avrupa olduğunu vurguladı.
YURT DIŞINDA OKUYAN ÇOCUKLARIMIZA DEVLET DESTEĞİ ŞART
Yurtdışında okuyan birçok genç olduğuna dikkat çeken Köseoğlu, bu ekonomik krizde durumun vahametine işaret ederek, aileler ve çocukların özellikle bu süreçte çok sıkıntıda olduğuna değindi.
Köseoğlu, “Yurt dışında öğrenim gören çocuklarımıza, devletin ekstra destek vermesi gerekecektir. Bu koşullarda, bunun sağlanması gerekmektedir” dedi.
Köseoğlu, ailelerin çocuklarına yollayacağı harçlık konusunda sıkıntı yaşadığının altını çizdi.
ÖĞRETMENİ KUCAKLAYICI YAKLAŞIM ÖNEMLİ
Köseoğlu, “Hükümet, bakanlık ve sendikalar arasındaki sürtüşmeler, öğretmeni döverek çalıştırmayı düşünen bazı siyasi kişiler, öğretmenlerin toplumla beraber ortak vizyon ortaya koymasına engel oluyor” diyerek, öğretmeni kucaklayıcı yaklaşımın önemine dikkat çekti.
Köseoğlu, esas iş görenin öğretmen olduğunu söyledi.
“GECİKMİŞ HER KARAR BİZİ ŞU ANDA SIKINTIYA SOKUYOR”
İçinde bulunulan ekonomik sıkıntılara yönelik de sorulara yanıt veren Köseoğlu, “Gecikmiş adalet adalet değildir” diyerek, “Ekonomik koşullar çerçevesinde bir şeylerin önünü kesmezsek birçok insanımız mahvolacaktır” dedi.
Döviz borcu olan insanlar olduğunu, ciddi tedbirler alınmanın önemine işaret etti. Köseoğlu, hükümetin alacağı gecikmiş her kararın, sorunların derinleşmesine, kanamanın artmasına yol açtığına işaret ederek, “Gecikmiş her karar bizi şu anda sıkıntıya sokuyor” şeklinde konuştu.
BU DÖNEM KAR ETME DÖNEMİ DEĞİL
Asgari ücretin acilen artırılması gerektiğine de işaret eden Köseoğlu, “Yangın büyüktür. Asgari ücretin acilen artırması gereklidir. Çünkü insanlar evine gaz alamayacak, ekmek alamayacak duruma geliyor” dedi. Hayat Pahalılığının iki ayda bir maaşlara yansımasının önemine işaret ederek, “Önce insanımızın korunması gerekiyor. Bu dönem değerler dönemidir. İnsanları işten çıkarma dönemi değildir. Dayanmamız gerekiyor” diyerek bu dönemin kar etme dönemi olmadığının altını çizdi.