Halkın Partisi Genel Sekreteri Yenal Senin, katıldığı programda 2019 yılını değerlendirdi. Parti olarak halka verilen sözleri yerine getirmek için çalıştıklarını anlatan Senin,
Hükümet olarak bu topluma söz verdikleri belli başlı icraatlar olduğunu belirtti ve 2020 yılının bu açıdan önemli olacağına vurgu yaptı: “Vize ve ikametler tüzüğü, yol projeleri, Dışişleri Bakanlığı’nda temsilciliklerin artırılması, vatandaşlık yasası, kamu reformu, belediyeler reformu… Hepsi bizim için çok önemli. 2019’da söz verdiğimiz tarihlerde imar planını tamamlamış durumdayız, son rötuşlar yapılıyor. 2020 bizim için daha kritik. Yeni yılın reform ve dönüşüm yaptığımız, topluma verdiğimiz sözleri gerçekleştireceğimiz bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Belki oy kaybederiz, belki çok büyük destek alırız; sonuç ne olursa olsun ileriye yönelik bir dönüşüm yapmak zorundayız.”
“Halkın Partisi asla statükonun parçası olamaz”
Genel Sekreter, Halkın Partisi’nin asla statükonun parçası olmayacağını ifade etti. “Statükonun parçası olmak demek bu sistemin devamından yana olmaktır” diyen Senin sözlerini şöyle sürdürdü: “Partizanlık, adam kayırma, hukuksuzluk, Kalkınma Bankası’nı kredilerini bir yerlere yönlendirme, vatandaşlık ve kırsal kesim arazisi dağıtma, münhale çıkılmadan yapılan istihdamlar… Bunları sürdürüyorsanız eğer evet statükoya hizmet ediyorsunuz demektir. Halkın Partisi’nin partizan bir tutum benimseyip toplumu kutuplaştıran, ayrıştıran bir örneği yoktur. Aksine Halkın Partisi statükonun sürmemesi için çabalamaktadır. Diğer türlü bir anlayışımız olsaydı hukuksuz adımlar atardık. Çevreyi düşünmeyen bir imar planı hazırlar, ranta dayalı bir yapıda kurgulardık. Belirli odaklardan kendi payımızı alırdık. Servetimize servet katardık. Bunu da yapmadık. Doğayı, Kıbrıs Türkü’nün coğrafyasını ve kültürünü koruyan bir anlayışla ilerledik. İskele-Yeni Boğaziçi-Mağusa’nın yeni bir Girne olmaması için adım atan bir tutum sergiledik. Eleştirildik, baskı yedik ama dik durduk. Bu yolda da gayretimiz devam ediyor. Son aşamadayız.
Müşavirlik 50 yıldır kaldırılacak diye konuşuluyor. Her parti kaldırma vaadinde bulundu. Biz yaptık. Yolsuzlukların üzerine gideceğimizi söyledik; Şeker Sigorta, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması konularında bunun örneklerini görmek mümkün. Üstümüze düşeni yaptık.”
“Koalisyonda uyum sorunu yok, farklı düşünceler olabilir onlar da diyalogla çözülür”
Hükümette uyum konusunda sıkıntılar yaşandığına dair iddiaları yalanlayan Yenal Senin, koalisyonda görüş ayrılıklarının yaşanabildiğini ancak bunların da diyalogla çözülebildiğini, bir kriz durumu olmadığını ifade etti: “Tabii ki görüş ayrılıkları olabilir. Farklı iki siyasi partiyiz sonuçta. İmar Planı’nda, KIBTEK’e yatırımlar konusunda farklı düşünebiliriz ama orta yol bulmak için çalışırız. Şu anda iyi gidiyoruz. Ersin Tatar’ın aday olması da bizi bağlayan bir unsur da değildir. Seçim sürecinde ülkenin olanaklarını rant olarak dağıtılırsa o zaman sorun olur. Bu yaşanmazsa sıkıntı da olmaz.”
“Halka vaad edilen icraat listesindekileri yapmak HP ve UBP’nin sorumluluğudur”
Genel Sekreter, yapılan icraatları anlattığı programda; “Müşavirliğin ve dokunulmazlığın kaldırılması, Vize ve İkametler Tüzüğü, İmar Planı, sınır kapılarının denetlenmesi bu topraklarda ‘yapılamaz’ denildi ama yapıldı. Hükümet protokolünde imzaladığımız, topluma vaad edilen bir icraat listesi var, eğer o listede kamu reformu da varsa demek ki Halkın Partisi de Ulusal Birlik Partisi de bu sorumluğu taşımaktadır. Bir sonraki seçimi düşünerek hareket etmiyoruz. Kamunun yararı neyse onu yapacağız” şeklinde konuştu. Kamu reformunun da yapılacağını belirten Yenal Senin, “Şunu kabul etmeliyiz; hantal bir kamu yapısı vardır. Önceden gelen partizanca bir yayılım var. Halkın hizmet alamadığı veya yavaş aldığı, kendini yetiştiren, geliştiren kişinin değer görmediği bir yapı. Halkın umudu Halkın Partisi dedik, bu umudu taşımak istiyoruz. Bunu yaparsak oy kaybı olur mu? Takdir halkındır. Eleştiri tabii ki olur. Dirayetli durduğunuzda ve değişikliğin gerekliliğini doğru aktardığınızda toplum destek verir” dedi.
“Tecrübesi, donanımı ve hesap verebilirliğiyle o makama yakışan isim Kudret Özersay’dır”
Nisan 2020’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili kamuoyu çalışması yaptırdıklarını ve tamamlanmak üzere olduğunu söyleyen HP Genel Sekreteri, konuya ilişkin görüşlerini şu sözlerle aktardı: “Halkın Partisi, savunduğu ilkelerle, yapılamayanları yapmasıyla, umut oluşuyla bu toplumun gözünde bir değerdir. Tüm bunlara duyulan inanç ve güven anketlere de yansıyor. Parti Meclisi, cumhurbaşkanlığı konusunda ocak ayının ilk 10 günü içinde bir karar alacaktır. Kişisel görüşüm şudur. Halkın Partisi bu ülkedeki en büyük 3 siyasi partiden biridir. Rüştünü ispat etmiştir. O nedenle de bir aday çıkarmalı ve bu seçimde olmalıdır. Toplum liderliği konusundaki bilgisi, donanımı, tecrübesi, hesap verebilirliği, çalışkanlığıyla, bu ülkenin yetiştirdiği bir değer olan Kudret Özersay’ın bu makama yakıştığını görebiliyoruz. Bu artıların görüldüğü bir karar çıkmalıdır. Son karar tabii ki Parti Meclisi’nindir.”