MEMLEKETİN YARARINA OLACAK HİÇBİR MÜCADELEDEN GERİ DURMAYIZ…
Halkın Partisi bölge ziyaretleri çerçevesinde dün akşam Gaziveren ve Doğancı halkıyla bir araya geldi. Halkın Partisi Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın bölge halkının sorunlarını dinlediği ve sorulara cevap verdiği toplantılarda, Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, karayolları, Doğancı-Lefke çift şerit anayolu, Gaziveren Sahil Yolu hakkında vatandaşları bilgilendirdi. İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’da vatandaşlardan gelen sorulara cevap vererek, geçmiş dönemden kalan kırsal kesim arazilerinin altyapı sorunlarının çözümü ve yeni vatandaşlık yasası hakkında bilgi verdi. Halkın Partisi’nin geniş bir heyetle katıldığı Gaziveren ve Doğancı ziyaretlerinde HP Genel Sekreteri Yenal Senin, Lefke İlçe Başkanı Özdemir Şanlıdağ, Güzelyurt İlçe Başkanı Reşat Kansoy, Milletvekilleri Mesut Genç, Hasan Büyükoğlu, Jale Refik Rogers ve Gülşah Sanver Manavoğlu’da hazır bulundu.
Halkın Partisi Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Gaziveren ve Doğancı’da vatandaşlara, Halkın Partisi, dış politikadaki aktif çabalarının amacı ve Kıbrıs Sorununun çözümü hakkındaki görüş ve düşüncelerini aktardı. Özersay, “Bu ülkenin sorunlarının çözümü için bu mücadeleye baş koyduk. Belki tek başımıza iktidar olamadık ama sizlerin sayesinde verdiğiniz güç nispetinde hükümetteyiz. Hükümet her şeyi başardı, tamam mıdır derseniz, tabi ki daha alacak çok yolumuz vardır. Fakat sizlerin desteğiyle en azından herkes gördü ki, çalmadan çırpmadan da hükümet olunabiliyormuş. Bu nedenle desteğiniz çok önemlidir. Halkın Partisi olarak iyi niyetle çalışıyoruz. Bazı alışılmış şeylerin değiştiğini görüyorsunuz. Yapacak daha çok işimiz vardır. Elbette ki yapılanlar yeterli değildir. Fakat sistemi değiştirmek için desteğiniz çok önemlidir. Bu yola çıkma sebebimiz memleketin yararına iş yapmaktır. Memleketin yararına olacak hiçbir mücadeleden geri durmayız. Bunu uluslararası alanda da yapmaya gayret ediyoruz. Dış İşleri Bakanı olarak göreve geldiğimizde gördüm ki; 10 yıldır diplomat alınmıyordu. Bazı ülkelerde temsilciliğimiz vardı fakat temsilcimiz yoktu. Buna müdahale ettik. Buralara belli eğitimlerden geçirdiğimiz diplomat arkadaşları atadık. Kıbrıs Türkü’nün dünyaya söyleyecek sözü vardır. Burada biz de varız diyoruz ve demeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
İşbirliğiyle Toplumların Birbirine Güveni Artar…
Kıbrıs Sorununun çözümü konusundaki görüş ve düşüncelerini de vatandaşlarla paylaşan Halkın Partisi Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, “Gerçekçi olmalıyız. Elli yıldır sürdürülen görüşmelerin sonuç vermediği ortadadır. Burada yapılması gereken halkımıza gerçeği söylemektir. Sırf birileri federasyonu öne sürerek belli bir kesiminde oyunu alayım gibi hesaplarla gerçekleri görmezden gelirse ilerleyemeyiz. Düşünün ki KKTC AB Üyesi bir ülke olsun, Türkiye ‘de AB üyesi ve Güney Kıbrıs’da bizim konumumuzda. Yunanistan’da AB girmeye çalışsın. Bir de doğalgaz kaynaklarının kuzeyde Karpaz açıklarında yoğunlaştığı düşünün. Ayrıca Uluslararası alanda da BM ve AB’de KKTC’ye Kıbrıslı Rumlarla çözüm sürecinde bugün bizlere gösterdiği yaklaşımı göstersin. Bu durumda çözüm mümkün mü? Hayır. Rum tarafı yönetimi, zenginliği paylaşmaya hazır değildir. Peki ne yapmalıyız? Her iki toplumun işbirliği yapmasını sağlamalıyız. Bu da birbirine ihtiyaç duymakla olur. Örneğin daha önce elektrikte bunu sağladık. Pragmatizm ile bunu başardık. Rum tarafında elektrik sıkıntısı yaşandığı dönemde ben müzakereciydim. Burada Kıbrıs Rum tarafının tavrı KIB-TEK’in bir kamu kurumu olduğu ve bunun KKTC’yi tanıma anlamına geleceği yönündeydi. İhtiyaçları vardı, fakat siyasi sebepler öne sürerek bu elektriği almak istemediler. Sonra biz pragmatik bir yol bulup Ticaret Odası üzerinden elektriği oradaki bir şahısın hesabı kullanılarak kendilerine verdik. Bu pragmatizm sayesinde de ihtiyaç karşılandı. AB kurulurken de aynı yöntemle ilk olarak kömür çelik ortaklığıyla bu işbirliği kuruldu ve evrimleşerek Avrupa Birliğine dönüştü. Bizim de izlememiz gereken yol budur. Gerçekçi olmalıyız. İki taraf arasında İşbirliğine dayalı evrimsel bir ortaklık modeli ile başlanmalıdır, sınırlı sayıda konuda işbirliği yaparak başlamalıyız. Orta vadede belki 10 yıl belki de 15 yıl sonra işbirliğine dayanan bu ortaklık iyi çalışırsa zamanla paylaşmaya dayalı bir ortaklığa, yani federasyona da evrilebilir. Yani kategorik olarak bir karşı çıkışımız yoktur ancak bugün bu adada federal bir ortaklığın şartları maalesef yoktur. Fakat şu anda durum ortadadır, bugünün şartlarında paylaşmanın olmazsa olmaz olduğu federal bir ortaklık gerçekçi değildir, elde edilebilir değildir. Bu şartlarda zorla elde edilse de yaşatılması çok mümkün olamayacaktır. O nedenle Halkımıza doğru söyleyerek Kıbrıs Sorununa dair gerçekçi bir çözümü mümkün kılmanın yollarını aramalıyız. Burada çözüm için ihtiyaca ihtiyaç vardır ve bugün için Kıbrıs Rum tarafı federal bir çözüme, bizimle bir şeyleri paylaşmaya dair bir çözüme ihtiyaç hissetmiyor.”
Elli Senedir Tekrar Eden Şeyleri tekrar etmek için Cumhurbaşkanı adayı olmayız…
Vatandaşların Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ısrarlı soruları karşısında konuşan Özersay, “Elli Senedir Tekrar Eden Şeyleri tekrar etmek için Cumhurbaşkanı adayı olmayız, bunu bilmenizi isterim. Ortaya bir vizyon koyarak memleket yararına olacak bir açılım geliştirerek aday oluruz. “Yoksa sırf aday olmak için 50 yıldır devam eden şekliyle aynı şeyleri söylemek ve aynı şeyleri yapmak için aday olmayız biz.” Vatandaşların “siz aday olursanız kazanırsınız ama partiniz küçülür” söylemlerine de cevap veren Özersay, “Ben arkadaşlarıma ve Halkın Partisine gönül veren sizlere güveniyorum. Ayrıca bizim için memleketin yararına olacak olan her şey partilerin yararına olacak olan şeylerden çok daha önce gelir. Cumhurbaşkanı olacak olan kişi görevi gereği Kıbrıs Sorunu gibi hayati bir meseleyi yürütecek, dünyaya sesimizi duyuracaksa bu memleket yararına yapılacak önemli bir görevdir. Halkın Partisi sıfırdan halkın, sizlerin sahip çıkmasıyla kurulmuş Halkın içinden çıkan bir partidir. Toplumun yararını her şeyin üzerinde tutam siyasi bir harekettir, bu nedenle tek bir kişinin varlığı ya da yokluğu ile ilişkili bir hareket değildir. Halkın Partisi mensuplarının ve bu uğurda mücadele edenlerin emeği yok sayılarak bu mücadeleyi Özersay’ın şahsi mücadelesi olarak göstermeye çalışmak Halkı yanıltmaya çalışmaktır. Gerçek şu ki Halkın Partisi artık Halkın benimsediği bir siyasi harekettir ve vizyonuyla herkesin dikkatle takip ettiği bir oluşumdur. Özersay bu partinin başkanı olsa da olmasa da bu durum değişmez. Bugün Bakanlarıyla ve vekilleriyle kamuoyunda Halk yararına gayret ortaya koyan ve insanların artık çok daha fazla tanıdığı isimlerden oluşan bir birlikteliktir.
Atakan, Yeniden Yapılanmaya İhtiyaç Vardır…
Gaziveren ve Doğancı Ziyaretlerinde vatandaşlara genel anlamda karayollarının durumu ve Doğancı-Lefke Çift Şerit Anayolu hakkında bilgi veren Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, karayollarının yıllarca ihmal edildiğini ve bu konuda aciz bir karayolları dairesi yaratıldığını, bunun düzeltilmesi ve yollarımızın geliştirilmesi için “Yeniden Yapılanmaya” ihtiyaç olduğunu belirtti. Doğancı-Lefke Anayolunun tamamlanması için de ara emrinin büyük çabalar sonucu ortadan kaldırıldığını bunun da yolun tamamlanması anlamında ciddi bir adım olduğunu ekledi. Ulaştırma Bakanı Atakan, trafik konusunda ve ülkenin ulaştırma anlamında ciddi şekilde “Toplumsal Seferberliğe İhtiyaç” duyulduğunun altını çizdi.
Baybars, Hedeflerimiz Doğrultusunda çalışıyoruz…
Gaziveren ve Doğancı ziyaretlerinde İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’da vatandaşlardan gelen kırsal kesim arazileri, yeni vatandaşlık yasası ve ülkeye giriş çıkışların kontrol altına alınması hakkındaki sorulara cevap vererek vatandaşları bilgilendirdi. Baybars, Yeni vatandaşlık yasası, kayıt dışı olan öğrencilerin yarattığı sorunların önüne geçilmesi için kayıt altına alınması ve yıllarca altyapısız dağıtılan kırsal kesim arsalarının sorunlarının çözümü, ülkenin planlı yapılanması yönünde atılan adımları ve hedeflerini vatandaşlarla paylaştı.