Kıbrıs Sorununa çözüm bulmak amacıyla devam eden müzakere sürecinin iki halk arasında yaratması beklenen olumlu havanın aksine bir durumun günden güne kök saldığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Şiddeti meşru bir yol olarak kabul eden bazı Rum birey ve örgütlü unsurların Kıbrıslı Türklere karşı giriştiği eylemler, kapsamlı çözüm müzakerelerini olumsuz yönde etkilemekte, geleceğe dair oluşması amaçlanan havayı bugünden bozmaktadır. Bu doğrultuda bugüne kadar etkin bir önlem almayan Kıbrıs Rum liderliğinin, bu saldırılara karşı sessiz kalmaması, olayların üstünü kapatmak yerine saldırıların tekerrürünü önleyecek şekilde suçluların en ağır şekilde cezalandırması elzemdir.
Her iki toplumunun birbirine karşı duyduğu güvenlik kaygısının temelini oluşturan şiddet olayları, bugünlerde sıklıkla tekrar eden saldırı olayları nedeniyle toplumumuzun gündemini yeniden meşgul etmeye başlamıştır. İki toplum arasında karşılıklı güven ve samimiyete dayalı ilişkilerin gelişmeye başlaması gereken bir dönemde, bunun aksini sağlayan eylemlerin önünün alınması ve bu olaylara karışanların süratle hakettikleri en ağır cezaları alması gerekmektedir. Bu gelecekte yaratılması muhtemel ortaklığın temellerini sağlamlaştırma girişimi olarak görülmeli, başta Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere ilgili kurumlarımız Kıbrıs Rum Liderliği ve BM nezdinde bu talebimiz doğrultusunda etkili girişim yapmalı, yapılan girişimler açıklamalarda kalmamalı, suçluların cezalandırılmasını sağlayana dek konunun takibi sürdürmeli ve kamuoyu da bilgilendirmelidir.
Bu vesileyle geçtiğimiz gün Rum kesiminde yaşanan üzücü şiddet olayında yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar dilerken, bu olayların bir daha tekrar etmesinin önü geçilmesi talebimizi yineleriz.