Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, dün Kanal T’de katıldığı bir televizyon programında telekomünikasyon idaresinin özelleştirilmesine dair soruları yanıtlayarak “Ulaştırma Bakanlığı’ndaki üst düzey yetkililerin istisnasız hiçbiri ulaştırma alanından değildir ve bu konuda eğitime yahut tecrübeye sahip değildir. Bakan da, müsteşar da, her iki müdür de esasen eğitim alanından gelmişlerdir. Bu nedenle ister adı özelleştirme olsun isterse bir başka şey, liyakata dayanmayan böyle bir ekibin bu konuda vereceği karar ve atacağı adım daha en baştan tesadüfi ve guduru olacaktır. Ve maalesef olan Halka, Halkın parasına ve kurumlarına olacaktır” dedi.
GSM Özelleştirmesindeki Hatalar Önemli Maddi Kayıplara Neden Oldu
Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’ün bir yandan atılacak adımın özelleştirme olmayacağını söylerken diğer yandan çalışanların özelleştirme yasası altında haklarından bahsediyor olmasındaki çelişkiye dikkat çeken HP Genel Başkanı Özersay “sadece bu çelişkili açıklamalar dahi bu konuda bilgisiz ve niyeti kamunun yararı olmayan bir ekiple tehlikeli sularda yüzüldüğünü gösteriyor” dedi. Özersay cep telefonu kullanımı bağlamında GSM hizmetlerinin yıllar önce UBP, DP ve CTP hükümetleri döneminde özelleştirildiğini, sonra da “özelleştirme yapmıyoruz” veya “özelleştirmeye karşıyız” naraları atıldığını söyledi ve herkesi bu konuda parmağının arkasına saklanmadan Halkın Partisi’nin yaptığı gibi açıkça görüşlerini ortaya koymaya davet etti. Hükümette başka, muhalefette başka konuşmanın Halkın siyasete güvenini sarstığına da dikkat çeken Özersay “maalesef geçmişte tüm bu siyasi partilerin hatalarıyla GSM hizmetleri şirketlerin iki yıllık toplam cirosuna karşılık gelen bir para karşılığı elden çıkarılmıştır ve bu yolla Telekomünikasyon İdaremiz ve dolayısıyla kamu ciddi bir kayba uğratılmıştır. Öte yandan ara bağlantı konusunda cep telefonlarından sabit telefonlar arandığında şirketler çok daha düşük bir miktar ödeme yaparken, tersi durumda kamudan çok daha fazla ödeme yapılmak durumunda kalınmış ve bu da maddi kayıplara neden olmuştur. Operatörler arası sonlandırma ücreti olarak bilinen ve bir operatör abonesinin diğer operatör abonesini aradığı zaman tahsis edilen ücrette 13 krş/dk’dan 3 krş/dk’ya yapılan indirim bile halka yansıtılmamıştır. Aksine telefon kullanım ücretleri artırılmıştır. GSM operatörlerinden elde edilen gelirin taahhütte bulunulan kısmı Telekomünikasyon idaresine aktarılmaması bu kurumu daha da bir etkisiz ve işlevsiz duruma sokmuştur. Bu beceriksizliğin yarattığı maddi açığı kapatabilmek için bu kez özel iletişim vergisi devreye sokularak aslında vatandaşın cebine ellerini atmışlardır. Sonuç ortadadır, dünyanın pek çok yerine göre ve özellikle Türkiye’ye göre vatandaşlar çok daha pahalı fiyatlara konuşabilmektedirler“ dedi.
HP: Telefon Dairesi Üçüncü GSM’in Ortağı Olmalı
Halkın Partisi parti programında Telekomünikasyon İdaresi konusunda yer alan temel yaklaşımın gelir ortaklığında kamu-özel işbirliği olduğuna dikkat çeken Özersay parti olarak bu işbirliğinin ne şekilde yapılması gerektiğine dikkat çekti. Özersay “Güney Kıbrıs’ta nasıl ki CYTA bir GSM operatörü olarak piyasada hizmet sunabilmektedir, benzer bir hakkın KKTC’de Telefon İdaresi’nde de olması gerekir. Yapılacak olan ihalede gelir ortaklığına dayalı kamu-özel işbirliği ile, sabit telefon hizmetleri yanında gerekli alt yapının yapılmasını mümkün kılacak şekilde üçüncü GSM’in hayat bulmasında devlet ile özel ortaklığında piyasaya rekabet getirmek esas olmalıdır. Ancak bu yolla cep telefon faturalarında ucuzlamaya gitmek mümkün olabilecektir” ifadelerini kullandı. Özersay, “bu yaklaşım takip edilmez, hizmetler ikiye ayrılarak sadece 4G için ihaleye çıkılırsa sonuçta Telekomünikasyon Dairesi işlevlerini yitirecek, içi boşaltılmış bir kurum haline dönüştürülmüş olacaktır. Hatta piyasanın durumu dikkate alındığında belki üçüncü operatör hiç gelmeyecek ya da gelse dahi piyasada ucuzlama olmayacaktır. Hükümet bunları ya hesaba katmamakta ya da konusuna hakim bir ekiple yürümediği için bizleri yeni zararlarla karşı karşıya bırakma durumu ortaya çıkarmaktadır” vurgusu yaptı.